Ottoman Turkish
TAĞİ : Ottoman Turkish
azgın, haktan sapan, saptıran
TAĞİYANE : Ottoman Turkish
azgınca
TAĞLİB : Ottoman Turkish
galip getirme
TAĞLİT : Ottoman Turkish
yanıltma, bulandırma
TAĞUT : Ottoman Turkish
azgın, sapkın, îmansız, ilâh gibi saygı gören, heykellerine bile saygı duyulan, sapan ve saptıran
TAĞUTÎ : Ottoman Turkish
tağutla ilgili
TAĞYİR : Ottoman Turkish
aşkalaştırma, değiştirme, bozma
TAĞYİRÂT : Ottoman Turkish
tağyirler
TAĞŞİŞ : Ottoman Turkish
karıştırma
TAŞAŞ : Ottoman Turkish
Nezleye benzer bir hastalık
TAŞNAK : Ottoman Turkish
Ermenilerin kurduğu bir örgüt
TAŞR : Ottoman Turkish
Zayıf yağan yağmur
TAŞRA : Ottoman Turkish
Hariç ve dış taraf. * İstanbul harici olan memleket. * Merkez-i hükümet hâricinde olan yerler
TAŞRA : Ottoman Turkish
istanbul dışındaki yerler
TAŞRAH : Ottoman Turkish
Hurma ağacı
TAŞT : Ottoman Turkish
Büyük leğen
TAŞT-GEN : Ottoman Turkish
f. Leğenci. * Leğen yapan
TAŞŞ (TAŞİŞ) : Ottoman Turkish
Yağmur çisintisi
TE : Ottoman Turkish
f. Dek, kadar, değin. Meselâ: Ser-te-ser $
Baştan başa
TE'BİD : Ottoman Turkish
(C.: Te'bidât) (Ebed. den) Ebedileştirme, sonsuzlaştırma
TE'BİDÂT : Ottoman Turkish
(Te'bid. C.) Ebedileştirmeler, sonsuzlaştırmalar, te'bidler
TE'BİL : Ottoman Turkish
Deveyi katarıyla getirmek
TE'BİN : Ottoman Turkish
Ölmüş bir kimsenin iyiliklerini hatırlayıp söyleme. * Bir kimseyi yüzüne karşı ayıplama
TE'BİR : Ottoman Turkish
(Ağaçları) aşılama, (ağaçlara) aşı yapma
TE'BİS : Ottoman Turkish
Horlama. Hakaret
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani