Multilingual Turkish Dictionary

Ottoman Turkish

Ottoman Turkish
TELHBÂR : Ottoman Turkish

f. Acı olan meyve. Meyvesi acı olan

TELHGÛ : Ottoman Turkish

f. Acı söyleyen

TELHGÜFTAR : Ottoman Turkish

f. Acı sözlü

TELHİB : Ottoman Turkish

(C.: Telbihât) (Leheb. den) Alevlendirme, tutuşturma

TELHİD : Ottoman Turkish

(Lahd. dan) Mezar çukuru kazma. Kabire lâhid yapma. * Gömme

TELHİF : Ottoman Turkish

(C.: Telhifât) Acınma, acıklanma

TELHİH : Ottoman Turkish

Kavuşturmak

TELHİM : Ottoman Turkish

(Lâhm. dan) Etlendirme, semirtme

TELHİN : Ottoman Turkish

(C: Telhinât) Okurken kelime veya harf değiştirme. * Yanlışını çıkarma

TELHİS : Ottoman Turkish

Kısaltma. Hülâsasını alma

TELHİS : Ottoman Turkish

özetleme

TELHİSEN : Ottoman Turkish

Kısaltılarak, hülâsaten, özet olarak, hülâsa tarzında

TELHİSÂT : Ottoman Turkish

(Telhis. C.) Kısaltmalar, hülâsalar, özetlemeler

TELHİYE : Ottoman Turkish

Gâfil olmak, gaflette bulunmak. * Meşgul olmak

TELHÎ : Ottoman Turkish

Acılık

TELİD : Ottoman Turkish

(Telide) (Veled. den) Yabancı memlekette doğduğu halde küçük yaşta İslâm diyârına getirilerek orada büyütülmüş ve oranın tâbiiyetini kabul etmiş olan kişi

TELİL : Ottoman Turkish

Boğaz

TELİYYE : Ottoman Turkish

Borç bakiyyesi. * Tâbi olmak, uymak

TELKİB : Ottoman Turkish

Lâkab vermek, isim takmak

TELKİB : Ottoman Turkish

lâkap takma

TELKİF : Ottoman Turkish

Telkin etmek

TELKİH : Ottoman Turkish

İlkah etmek. Aşılamak. * Aşı. * Cinsinin üremesini sağlamak

TELKİH : Ottoman Turkish

dölleme, aşılama

TELKİM : Ottoman Turkish

Lokma lokma yedirme. Lokma verme

TELKİN : Ottoman Turkish

(C.: Telkinât) Zihinde yer ettirmek. Fikir aşılamak. Zihinde yer etmiş düşünce. * Yeni müslüman olana İslâm esaslarını anlatmak. * Ölü gömüldükten sonra imam tarafından söylenen söz.(Telkini fenden almış,Medeniyetten taklid,Hürriyet tenkid vermiş,Gururdan dalâlet çıkmış.) (Lemeât)