Multilingual Turkish Dictionary

Ottoman Turkish

Ottoman Turkish
ŞİKÂYET : Ottoman Turkish

yakınma, derdini söyleme

ŞİKÂYÂT : Ottoman Turkish

şikâyetler

ŞİMENDİFER : Ottoman Turkish

tren

ŞİMÂL : Ottoman Turkish

sol, kuzey

ŞİMÂLİGARBÎ : Ottoman Turkish

kuzeybatı

ŞİMÂLİŞARKÎ : Ottoman Turkish

kuzeydoğu

ŞİNİK : Ottoman Turkish

on litrelik kap

ŞİRİN : Ottoman Turkish

tatlı, sevimli

ŞİRK : Ottoman Turkish

Allahtan başka ilâh kabul etme

ŞİRKET : Ottoman Turkish

ortaklık, ortaklaşa kurulan iş kurumu

ŞİRKÂLÛD : Ottoman Turkish

şirk bulaşmış

ŞİRRET : Ottoman Turkish

geçimsiz, huysuz

ŞİRÂ : Ottoman Turkish

alım satım

ŞİTA : Ottoman Turkish

kış

ŞİTAB : Ottoman Turkish

koşmak

ŞUARÂ : Ottoman Turkish

şairler

ŞUH : Ottoman Turkish

şen, oynak

ŞUHÛD : Ottoman Turkish

şahit olma, gözlemleme

ŞUHÛDÎ : Ottoman Turkish

görme ile ilgili, görülebilen

ŞUHÛR : Ottoman Turkish

aylar

ŞUHÛRUSELÂSE : Ottoman Turkish

üç aylar

ŞURÛT : Ottoman Turkish

şartlar

ŞUVAZ : Ottoman Turkish

kızgın ateş

ŞUÂ : Ottoman Turkish

ışın, ışık teli

ŞUÂÂT : Ottoman Turkish

ışınlar