Multilingual Turkish Dictionary Turkish English

UZMANLAŞMAK : Turkish English

v. specialize

UZMANLAŞMAMAK : Turkish English

v. (neg. form of uzmanlaþmak) specialize

UZMANLIK : Turkish English

n. speciality, expertness, expertise

UZMANLIK ALANI : Turkish English

n. profession, province

UZMANLIK ALANIMDA DEĞİL : Turkish English

it's not within my province

UZMANLIK DALI : Turkish English

n. province

UZMANLIK GEREKTİREN : Turkish English

adj. specialistic

UZUN : Turkish English

adj. long, tall; lengthy, extended, prolonged, maxi; far off, faraway, interminable, prolix

UZUN : Turkish English

pref. long, maxi, macro

UZUN ADIM : Turkish English

n. stride

UZUN ADIMLARLA : Turkish English

adv. at a lope

UZUN ADIMLARLA KOŞMA : Turkish English

n. lope

UZUN ADIMLARLA YÜRÜME : Turkish English

n. stride

UZUN ADIMLARLA YÜRÜMEK : Turkish English

v. stride out, stride

UZUN ATLAMA : Turkish English

n. long jump

UZUN ATIŞ : Turkish English

n. long shot

UZUN AZAR : Turkish English

n. tirade

UZUN BACAKLI : Turkish English

adj. long-legged, leggy, spindle-legged

UZUN BACAKLI KİMSE : Turkish English

n. spindlelegs, spindleshanks

UZUN BALIKÇI ÇİZMESİ : Turkish English

n. waders

UZUN BOYLU : Turkish English

adj. tall

UZUN BOYLU KİMSE : Turkish English

n. six footer

UZUN BOYLU VE İNCE : Turkish English

adj. lank

UZUN BOYLU VE KIVRAK KİMSE : Turkish English

n. corn stalk

UZUN BOYLU VE YAKIŞIKLI : Turkish English

adj. clean limbed