Multilingual Turkish Dictionary Turkish English

UÇARICA : Turkish English

adv. airily

UÇARILIK : Turkish English

n. debauchery, airiness, fastness, flightiness, flippancy

UÇAĞA : Turkish English

adv. aboard, on board

UÇAĞA BİNDİRMEK : Turkish English

v. emplane, embark, enplane

UÇAĞA BİNMEK : Turkish English

v. emplane, embark, enplane

UÇAĞA BİNMEYİ SEVEN : Turkish English

adj. air minded

UÇAĞA NE ZAMAN BİNECEĞİZ : Turkish English

When does boarding begin

UÇAĞA YANAŞTIRILAN KÖRÜKLÜ YOL : Turkish English

n. gangway

UÇAĞA YÜKLEMEK : Turkish English

v. embark, emplane, enplane

UÇAĞI YAN RÜZGÂRA YÖNLENDİRMEK : Turkish English

v. crab

UÇAĞI YAN YATIRARAK DÖNDÜRMEK : Turkish English

v. bank

UÇAĞIN BAŞ TARAFI : Turkish English

n. turret

UÇAĞIN BİR YANA YATMASI : Turkish English

n. bank

UÇAĞIN DÜZENSİZ DEVİNİMİ : Turkish English

n. bump

UÇAĞIN EKSENİ ÜZERİNDE TAM BİR DEVİR YAPMASI : Turkish English

n. barrel roll

UÇAĞIN KANAT VE KUYRUK AYARI : Turkish English

n. rigging

UÇAĞIN PLASTİK SİPERLE ÖRTÜLÜ KISMI : Turkish English

n. greenhouse

UÇAĞIN YERİNİ GÖSTEREN LÂMBA : Turkish English

n. sidelight

UÇAĞINIZ SAAT KAÇTA : Turkish English

What time is your flight

UÇLANMAK : Turkish English

v. fork over, fork out, fork up, give

UÇLANMAMAK : Turkish English

v. (neg. form of uçlanmak) fork over, fork out, fork up, give

UÇLAR : Turkish English

n. apices

UÇLARI İÇE KIVIRIN LÜTFEN : Turkish English

please curl the ends inward

UÇLARI VE YANLARI EĞİMLİ ÇATI : Turkish English

n. hiproof

UÇLARINDAN ALMA (SAÇ) : Turkish English

n. trimming