Multilingual Turkish Dictionary Turkish English

YERSİZ KORKU : Turkish English

n. bugaboo, bugbear

YERSİZ OLMA : Turkish English

n. inaptitude, irrelevance, irrelevancy

YERSİZ OLUŞ : Turkish English

n. untimeliness

YERSİZ SORULAR SORAN : Turkish English

adj. inquisitive

YERSİZLİK : Turkish English

n. incongruity, indecency, ineptitude, ineptness, inexpediency, infelicity

YERYÜZÜ : Turkish English

n. earth, earth surface, terra, world

YERYÜZÜ : Turkish English

pref. geo

YERYÜZÜ DIŞINDA VAR OLAN : Turkish English

adj. extraterrestrial

YERYÜZÜNDE : Turkish English

adv. below

YERYÜZÜNDE OLUŞAN : Turkish English

adj. epigene

YERYÜZÜNDEKİ : Turkish English

adj. aboveground

YERYÜZÜNE AİT : Turkish English

adj. terrestrial

YERYÜZÜNE İNMİŞ : Turkish English

adj. fallen

YERYÜZÜNE İNMİŞ MELEK : Turkish English

n. fallen angel

YERYÜZÜNE ÇIKMAK : Turkish English

v. outcrop

YERYÜZÜNE ÇIKMIŞ KAYA : Turkish English

n. outcrop

YERYÜZÜNE ÇIKMIŞ KAYA KATMANI : Turkish English

n. outbreak

YERÇEKİMİ : Turkish English

adj. gravitational

YERÇEKİMİ : Turkish English

n. geomagnetism, gravitation, gravity, force of gravity

YERÇEKİMİ ALANI : Turkish English

n. gravitational field

YERÇEKİMİ GÜCÜ : Turkish English

n. gravitational force

YERÇEKİMİ İLE İLGİLİ : Turkish English

adj. gravitational

YERÇEKİMİ İLE ÇEKİLMEK : Turkish English

v. gravitate

YERÇEKİMİ İNCELEMESİ : Turkish English

n. geomagnetism

YERÖLÇÜM : Turkish English

n. geodesy