Multilingual Turkish Dictionary Turkish English

ÇOK ÇEŞİTLİ TEKNİK KONULARI İÇEREN : Turkish English

adj. polytechnic

ÇOK ÇİRKİN : Turkish English

adj. outrageous

ÇOK ÇİRKİNSİN : Turkish English

interj. you are a beauty

ÇOK ÇİÇEKLİ : Turkish English

adj. multiflorous

ÇOK ÖNCEDEN : Turkish English

adv. long before

ÇOK ÖNEM VERMEK : Turkish English

v. make much of

ÇOK ÖNEMLİ : Turkish English

adv. of the essence

ÇOK ÖNEMLİ BİLDİRİ : Turkish English

n. three line whip

ÇOK ÖNEMLİ KİŞİ : Turkish English

VIP

ÇOK ÜNLÜ : Turkish English

adj. far-famed

ÇOK ÜNLÜ FRANSIZ RESSAMLARIN TABLOLARINI ARIYORUM. : Turkish English

I'm looking for paintings by well known French artists

ÇOK IRKLI : Turkish English

adj. multiracial

ÇOK ISLAK : Turkish English

adj. wringing wet, wringing, sodden

ÇOK ISLATMAK : Turkish English

v. supersaturate

ÇOK ISILI : Turkish English

adj. polytropic

ÇOK ISINMAK : Turkish English

v. overheat

ÇOK ŞAŞIRDIM : Turkish English

interj. what a surprise

ÇOK ŞAŞIRMIŞ : Turkish English

adj. wonder struck

ÇOK ŞEKİLLİ : Turkish English

adj. multiform, variform, polymorphous

ÇOK ŞEY : Turkish English

n. much

ÇOK ŞEY İSTEYEN : Turkish English

adj. demanding

ÇOK ŞEY VAADEDEN : Turkish English

adj. toward

ÇOK ŞİDDETLİ : Turkish English

adj. towering

ÇOK ŞÜKÜR : Turkish English

interj. Thank God!, thank heaven, thank goodness

ÇOK ŞIK : Turkish English

as if came out of a bandbox