Multilingual Turkish Dictionary Turkish English

ÇOĞALTMA MAKİNESİ : Turkish English

n. polygraph

ÇOĞALTMAK : Turkish English

v. increase, augment, multiply, copy, reproduce, aggrandize, manifold, propagate, scale up

ÇOĞALTMAK (EŞEYSİZ) : Turkish English

v. clone

ÇOĞALTMAMAK : Turkish English

v. (neg. form of çoðaltmak) increase, augment, multiply, copy, reproduce, aggrandize, manifold, propagate, scale up

ÇOĞALTICI : Turkish English

n. reproducer

ÇOĞALTILAN YAZI ÖRNEĞİ : Turkish English

n. manifold

ÇOĞU : Turkish English

adv. most of, the best part of, mainly

ÇOĞU : Turkish English

n. most

ÇOĞU KEZ : Turkish English

n. dozen of times, many times

ÇOĞU ZAMAN : Turkish English

n. heaps of times

ÇOĞUL : Turkish English

adj. plural

ÇOĞUL : Turkish English

n. plural

ÇOĞUL OLARAK KULLANMAK : Turkish English

v. pluralize

ÇOĞULCU : Turkish English

n. pluralist

ÇOĞULCULUK : Turkish English

n. pluralism

ÇOĞULLAŞTIRMAK : Turkish English

v. pluralize

ÇOĞULLAŞTIRMAMAK : Turkish English

v. (neg. form of çoðullaþtýrmak) pluralize

ÇOĞULLUK : Turkish English

n. plurality, pluralism

ÇOĞUNLUK : Turkish English

n. majority, the crowd, bulk, generality, plurality, predominance, preponderance, ruck, run

ÇOĞUNLUK PARTİSİ : Turkish English

n. bandwagon

ÇOĞUNLUK TARAFINDAN : Turkish English

adv. generally

ÇOĞUNLUKLA : Turkish English

adv. by a majority, mostly, generally, frequently, usually, commonly, in the main

ÇOĞUNLUKTA OLMAK : Turkish English

v. predominate

ÇOĞUNLUĞA KATILMAK : Turkish English

climb on the bandwagon

ÇOĞUNU BİTİRMEK : Turkish English

eak the neck of a task