Multilingual Turkish Dictionary Turkish English

BAĞIMLISI OLMAK : Turkish English

v. addict

BAĞIMSIZ : Turkish English

adj. independent, free, detached, unattached, unconnected, distanced, sovereign; uncommitted, not committed, not bound by a particular pledge or course

BAĞIMSIZ : Turkish English

n. crossbench

BAĞIMSIZ CEMAATİN GİTTİĞİ KİLİSE : Turkish English

n. congregational chapel

BAĞIMSIZ DEVLET : Turkish English

n. independency

BAĞIMSIZ EKONOMİ POLİTİKASI : Turkish English

n. autarchy, autarky

BAĞIMSIZ İDARE EDİLEN İLÇE : Turkish English

n. county borough, county corporate

BAĞIMSIZ OLARAK : Turkish English

adv. freely

BAĞIMSIZ POLİTİKACI : Turkish English

n. freelance

BAĞIMSIZ YAZAR : Turkish English

n. freelancer, freelance

BAĞIMSIZ YAZARA AİT : Turkish English

adj. freelance

BAĞIMSIZ YÖNETİME GEÇMEK : Turkish English

v. decentralize

BAĞIMSIZ ÇALIŞMAK : Turkish English

v. freelance

BAĞIMSIZ ÜLKE : Turkish English

n. sovereign

BAĞIMSIZ ÜYE : Turkish English

n. mugwump

BAĞIMSIZLIK : Turkish English

n. independence, freedom, independency, sovereignty

BAĞIMSIZLIK GÜNÜ : Turkish English

n. Independence Day

BAĞIMSIZLIK SAVAŞI : Turkish English

n. War of Independence

BAĞIMSIZLIK SİMGESİ ŞAPKA : Turkish English

n. phrygian cap

BAĞINTI : Turkish English

n. relation, connection, correlation, correlate

BAĞINTICILIK : Turkish English

n. relativism, belief that judgment and knowledge are dependent upon the particular individual and his environment

BAĞINTILI : Turkish English

adj. relative, correlative, consistent

BAĞINTILI OLMA : Turkish English

n. interconnection

BAĞINTILI OLMAK : Turkish English

v. interconnect

BAĞINTILI ŞEY : Turkish English

n. correlative