Multilingual Turkish Dictionary Turkish English

BAĞIRSAK : Turkish English

pref. ileo

BAĞIRSAK HAREKETLERİNE AİT : Turkish English

adj. peristaltic

BAĞIRSAK İLE İLGİLİ : Turkish English

adj. alvine

BAĞIRSAK İLTİHAPLI TROPİK HASTALIK : Turkish English

n. sprue

BAĞIRSAK KURDU : Turkish English

n. worm

BAĞIRSAK TIKANMASI : Turkish English

n. ileus

BAĞIRSAK ŞERİDİ : Turkish English

n. cestode, cestoid

BAĞIRSAKLAR : Turkish English

n. entrails, intestines, guts, innards, abdominal viscera, tripes

BAĞIRSAKLARA AİT : Turkish English

adj. intestinal, enteric

BAĞIRSAKLARDAN GELEN YAĞLI AKKAN : Turkish English

n. chyle

BAĞIRSAKLARI AÇMAK : Turkish English

v. open the bowels

BAĞIRSAKLARI BOŞALTMA : Turkish English

n. purge

BAĞIRSAKLARI BOŞALTMAK : Turkish English

v. purge

BAĞIRSAKLARI BOŞALTICI : Turkish English

adj. purgative

BAĞIRSAKLARI İYİ ÇALIŞMAK : Turkish English

v. have open bowels

BAĞIRSAKLARI KARIN DUVARINA BAĞLAYAN ZAR : Turkish English

n. mesentery

BAĞIRSAKLARI MÜSHİLLE BOŞALTMA : Turkish English

n. purgation

BAĞIRSAKLARI SARAN ZAR : Turkish English

n. omentum

BAĞIRSAKLARIN YUTMA HAREKETLERİ : Turkish English

n. peristalsis

BAĞIRSAKLARIN ÇALIŞMASI : Turkish English

n. movement, passage

BAĞIRSAKLARINI ÇIKARMA : Turkish English

n. evisceration

BAĞIRSAKLARINI ÇIKARMAK : Turkish English

v. disembowel, eviscerate

BAĞIRSAKTAN OLAN : Turkish English

adj. alvine

BAĞIRTLAK : Turkish English

n. sand grouse, sandgrouse, type of terrestrial bird that feeds on seeds which is related to the pidgeon

BAĞIRTI : Turkish English

n. whoop, enthusiastic shout