Multilingual Turkish Dictionary Turkish English

BÜYÜK ZEVK ALMAK : Turkish English

get a ball out of smth

BÜYÜK ÇADIR : Turkish English

n. marquee, pavilion

BÜYÜK ÇAPLI İŞ : Turkish English

n. big business

BÜYÜK ÇAPLI TABANCA : Turkish English

n. bulldog

BÜYÜK ÇAPTA : Turkish English

adv. on a large scale, wholesale

BÜYÜK ÇATAL (GEMİ) : Turkish English

n. tormentor

BÜYÜK ÇAYDANLIK : Turkish English

n. tea urn

BÜYÜK ÇİFTLİK : Turkish English

n. hacienda

BÜYÜK ÇOĞUNLUK : Turkish English

n. a thumping majority

BÜYÜK ÖLÇEKLİ : Turkish English

adj. large-scale

BÜYÜK ÖLÇÜDE : Turkish English

adv. pretty much, in large, highly, on a large scale

BÜYÜK ÖNCÜL : Turkish English

n. sumption

BÜYÜK ÖĞRENCİYE HİZMET EDEN ALT SINIF ÖĞRENCİSİ : Turkish English

n. fag

BÜYÜK ÖĞÜN : Turkish English

n. large meal

BÜYÜK ÜLKENİN İDARESİ : Turkish English

n. protectorate

BÜYÜK ÜSTAT : Turkish English

n. grand master

BÜYÜK ISPANYOL GEMİSİ : Turkish English

n. galleon

BÜYÜK ŞANS : Turkish English

n. a great occasion, jackpot

BÜYÜK ŞARAP ŞİŞESİ : Turkish English

n. jeroboam

BÜYÜK ŞEHİR : Turkish English

n. metropolis, wen

BÜYÜK ŞİŞE : Turkish English

n. magnum

BÜYÜKANNE : Turkish English

n. grandmother, grandma, granny, grannie, grandmamma, grandam, progenitress

BÜYÜKANNE EDASIYLA : Turkish English

adj. grandmotherly

BÜYÜKANNE GİBİ : Turkish English

adj. grandmotherly

BÜYÜKAYI : Turkish English

n. (Astronomy) Great Bear, Ursa Major, the Plough, the Plow, Greater Bear, Big Dipper, charles's wain, Wain, Dipper, Wagoner