Multilingual Turkish Dictionary Turkish German

SÖZ ETMEK : Turkish German

erwähnen

SÖZ HAKKI : Turkish German

Mitspracherecht [das]

SÖZ KALABALIĞI : Turkish German

Schwall [der]

SÖZ KONUSU : Turkish German

esagt, betreffend, Gesprächsthema [das]

SÖZ KONUSU OLAMAZ : Turkish German

ausgeschlossen

SÖZ KONUSU OLMAK : Turkish German

sich handeln um

SÖZ KONUSU OLMAMAK : Turkish German

nicht in Betracht kommen, nicht in Frage kommen

SÖZ TUFANI : Turkish German

Schwall [der]

SÖZ VERMEK : Turkish German

das Wort erteilen, verheißen, versprechen, zusagen

SÖZBİLİM : Turkish German

Rhetorik [die]

SÖZBİLİMSEL : Turkish German

hetorisch

SÖZBİRLİĞİ : Turkish German

Abmachung [die], Verabredung [die]

SÖZBİRLİĞİ ETMEK : Turkish German

abmachen

SÖZCÜ : Turkish German

Sprecher(in [die]) [der], Wortführer [der]

SÖZCÜK : Turkish German

Wort [das], Vokabel [die]

SÖZCÜK DAĞARCIĞI : Turkish German

Wortschatz [der]

SÖZCÜK LİSTESİ : Turkish German

Glossar [das]

SÖZDE : Turkish German

angeblich, sogenannt, vermeintlich

SÖZDİZİMİ : Turkish German

Syntax [die], Satzlehre [die]

SÖZE KARIŞMAK : Turkish German

dazwischenreden

SÖZEL : Turkish German

mündlich

SÖZGELİMİ : Turkish German

eispielsweise

SÖZLENDİRMEK : Turkish German

synchronisieren

SÖZLERİNE KULAK ASMAK : Turkish German

jdm Gehör schenken

SÖZLERİNİ TARTMAK : Turkish German

abwägen