Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish Genetik

Turkish Turkish Genetik
PEPSİN : Turkish Turkish Genetik

Mide öz suyunda bulunan ve proteinleri sindiren enzim

PEPTON : Turkish Turkish Genetik

Proteinlerin mide öz suyunda sindirime uğramış son hali

PERİOST : Turkish Turkish Genetik

Kemik zarı. Kemiklerin dışında bulunan, kemik dokunun beslenmesini onarılmasını sağlayan zar

PERİSTALTİK : Turkish Turkish Genetik

Sindirim sistemi gibi bazı organların çeperlerindegörülen ritmik ve kuvvetli kasılıp gevşeme hareketleri. Bu ritmik kasılma dalgalarıorgan içindeki maddeyi hareket ettirmeye yardımcı olur

PERİTON : Turkish Turkish Genetik

Karındaki organları saran iki katlı karın zarı

PH : Turkish Turkish Genetik

Bir sıvının asit veya bazlık derecesini gösteren değer

PİGMENT : Turkish Turkish Genetik

Hücrelere özgü renk veren madde

PİNOSİTOZ : Turkish Turkish Genetik

Hücre zarından doğrudan geçemeyecek kadar büyük moleküllü sıvı maddelerin hücreye alınması

PLASENTA : Turkish Turkish Genetik

Çoğu memelide embriyonun besin ve gaz alış-verişini sağlayan yapı

PLAZMİD : Turkish Turkish Genetik

Bakteri stoplazmalarında bulunan ve kromozom gibi davranan DNA'lar

PLEURA : Turkish Turkish Genetik

Akciğerleri saran iki katlı zar. Akciğer dış zarı

POLİPEPTİD : Turkish Turkish Genetik

Protein molekülünün yapısında bulunan amino asit zincirlerinin bir parçası

POPULASYON : Turkish Turkish Genetik

Belirli bir bölgede yaşayan aynı türe ait bireylerin oluşturduğu topluluk

POR : Turkish Turkish Genetik

Gözenek, küçük delik

PROKARYOT HÜCRE : Turkish Turkish Genetik

Zarla çevrilmiş özel organelleri ve gerçek çekirdeği olmayan hücreler. Bakteriler ve mavi-yeşil algleri içine alan monera alemindeki canlılar

PROTEİN : Turkish Turkish Genetik

Yapısında karbon, hidrojen, oksijen ve azot gibi elementleri bulunduran temel moleküllerdir. Amino asitlerin peptid bağlarıyla birleşmesinden oluşur. Belli bir sırada dizilmiş bir veya birkaç amino-asit zincirinden oluşan büyük moleküller. Bu dizilişi genetik kodlamadaki nükleotidler belirler. Proteinler vücudumuzdaki hücrelerin, dokuların ve organların oluşması, işlevlerini görebilmesi ve bunu uyum içinde yapmaları için gereklidir. Her proteinin kendine özgü bir işlevi vardır. Sözgelimi hormonlar ve enzimler adlarını duyduğumuz protein türlerinden ikisidir

PROTOPLAZMA : Turkish Turkish Genetik

Hücrenin çekirdeği ile sitoplazmasına verilen ad

REFLEKS YAYI : Turkish Turkish Genetik

Duyu, ara ve motor nörondan oluşan en basit mekanizma

REJENERASYON : Turkish Turkish Genetik

Canlılarda görülen, yaraların ve yıpranmış organların yenilenmesi olayı

REKOMBİNANT DNA : Turkish Turkish Genetik

Farklı biyolojik kaynaklardan elde edilen DNA moleküllerinin birleşmesinden oluşan yapı. Hücre sıvısında ve çekirdeğinde bulunan kimyasal bir maddedir. Protein sentezlemesi başta olmak üzere hücre içi kimyasal faaliyetlerde çok önemli bir rolü vardır. Yapısı DNA'ya benzer. Ama herbiri farklı işlevlere sahip birkaç cinsi vardır

REKOMBİNASYON : Turkish Turkish Genetik

Mevcut genlerin yeni genotipleri oluşturacak şekilde bir araya gelmesi

REKTUM : Turkish Turkish Genetik

Kalın bağırsağın anüsle sonlanan düz kısmı

REPLİKASYON : Turkish Turkish Genetik

DNA'nın kendini eşlemesi

RESEPTÖR : Turkish Turkish Genetik

Çeşitli uyarıları alabilen ve duyu organlarının yapısında bulunan özelleşmiş hücre, hücre grupları veya sinir uçları. Almaç

RESESİF GEN : Turkish Turkish Genetik

Etkisini fenotipte gösteremeyen ve çekinik olan gen