Turkish Turkish
Turkish Turkish
KANDİLÇİÇEĞİ, -Nİ : Turkish Turkish
civanperçemi
KANDİLİN YAĞI TÜKENMEK : Turkish Turkish
yaşam sona ermek, ölmek
KANDİLLEŞME : Turkish Turkish
irbirinin kandilini kutlama
KANDİLLEŞMEK : Turkish Turkish
irbirinin kandilini kutlamak
KANDİLLİ : Turkish Turkish
kandili olan
KANDİLLİ : Turkish Turkish
çok sarhoş
KANDİLLİ KÜFÜR : Turkish Turkish
işitilmedik, çok ağır bir sövgü
KANDİLLİ TEMENNA ( YA DA SELAM) : Turkish Turkish
eli yere kadar uzatarak verilen selam
KANDİLLİK : Turkish Turkish
kandillerin konulduğu yer
KANDİLLİK : Turkish Turkish
kandil günüyle ilgili
KANDIRA (OTU) : Turkish Turkish
uğdaygillerden, çok yıllık, sürünücü, otsu bir bitki (calamagrostis)
KANDIRA (AĞACI) : Turkish Turkish
mineçiçeğigillerden, ıtırlı bir süs bitkisi (lipia citriodora)
KANDIRICI : Turkish Turkish
ınandırıcı
KANDIRICI : Turkish Turkish
aldatıcı
KANDIRICI : Turkish Turkish
ıçme isteğini giderici
KANDIRICILIK : Turkish Turkish
kandırıcı olma durumu
KANDIRILIŞ : Turkish Turkish
kandırılmak eylemi ya da biçimi
KANDIRILMA : Turkish Turkish
kandırılmak eylemi
KANDIRILMAK : Turkish Turkish
kandırmak eylemi yapılmak
KANDIRIŞ : Turkish Turkish
kandırmak eylemi ya da biçimi
KANDIRMA : Turkish Turkish
kandırmak eylemi
KANDIRMACA : Turkish Turkish
kandırmak amacıyla yapılan düzen
KANDIRMAK : Turkish Turkish
kanmasına neden olmak, inandırmak, °ikna etmek
KANDIRMAK : Turkish Turkish
aldatmak
KANDIRMAK : Turkish Turkish
ıçme, yeme isteğini karşılamak
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani