Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
LAKA : Turkish Turkish

uzakdoğu'da yetişen amerikaelmasından çıkan zamk

LAKA : Turkish Turkish

oyacılıkta kullanılan, kırmızböceğinin üstderi bezlerinin salgıladığı madde

LAKACI : Turkish Turkish

laka ya da vernik süren işçi

LAKAP : Turkish Turkish

ir kimseye ya da bir aileye kendi adından ayrı olarak sonradan takılan,o kimsenin ya da o ailenin bir özelliğinden kaynaklanan ad

LAKAP TAKMAK : Turkish Turkish

ir kimseye onun bir özelliğini belirtecek bir ad vermek

LAKAPLI : Turkish Turkish

herhangi bir lakabı olan; lakap takılmış olan

LAKAYDİ : Turkish Turkish

aldırmazlık, ilgisizlik, umursamazlık, kayıtsızlık

LAKAYT : Turkish Turkish

ılgisiz, aldırmaz, umursamaz, kayıtız

LAKAYT KALMAK : Turkish Turkish

ilgisiz davranmak, aldırmamak

LAKAYTLIK : Turkish Turkish

lakayt olma durumu

LAKE : Turkish Turkish

laka ile cilalanmış

LAKERDA : Turkish Turkish

altıparmak, palamut, torik gibi balıklardan dilim dilim kesilerek yapılan salamura

LAKİN : Turkish Turkish

ancak, ama, fakat

LAKIRDI : Turkish Turkish

söz

LAKIRDI : Turkish Turkish

oş söz, dedikodu, laf

LAKIRDI AĞZINDAN DÖKÜLMEK : Turkish Turkish

isteksiz konuşmak

LAKIRDI ETMEK : Turkish Turkish

konuşmak

LAKIRDI ETMEK : Turkish Turkish

dedikodu konusu etmek

LAKIRDI KAVAFI : Turkish Turkish

geveze

LAKIRDI YETİŞTİRMEK : Turkish Turkish

ir söze karşılık vermekte gecikmemek

LAKIRDICI : Turkish Turkish

lakırdı bulup söyleyen, konuşkan

LAKIRDICI : Turkish Turkish

geveze

LAKIRDICI : Turkish Turkish

dedikoducu

LAKIRDISI AĞZINDA KALMAK : Turkish Turkish

konuşan kimsenin, bir başkasının söze başlaması ya da ani bir olay sonucunda sözü yarım kalmak

LAKIRDISI MI OLUR? : Turkish Turkish

konuşulan bir şeyin önemsizliğini ya da yersizliğini anlatmak için söylenir