Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
MİZAÇ : Turkish Turkish

huy, tabiat

MİZAÇ : Turkish Turkish

gerçek yeteneği, yatkınlığı belirleyen psikolojik özelliklerin tümü

MİZAÇ : Turkish Turkish

ınsan vücudunun fizyolojik yapısı, sağlık

MİZAÇGİR : Turkish Turkish

herkesin huyuna ve keyfine göre davranan

MİZAÇGİRLİK : Turkish Turkish

mizaçgir olma durumu

MİZAÇLI : Turkish Turkish

mizacı herhangi bir özellikte olan: sert

MİZAÇSIZ : Turkish Turkish

sağlığı, keyfi iyi olmayan

MİZAH : Turkish Turkish

gülmece: cemal nadir yalnızca karikatürist değil, bir mizah ustasıydı

MİZAHÇI : Turkish Turkish

gülmece sanatçısı

MİZAHİ : Turkish Turkish

ıçinde gülmece bulunan, gülmece niteliği taşıyan (yazı, karikatür vb.): muzaffer ızgü mizahi öyküleriyle tanınır

MİZAN : Turkish Turkish

terazi

MİZAN : Turkish Turkish

tartı, ölçü aygıtı

MİZAN : Turkish Turkish

ölçü, ayar

MİZAN : Turkish Turkish

sağlama

MİZAN : Turkish Turkish

ir tüccarın, ticari durumunu, işinin genel sonucunu gösteren, belirli zamanlarda yaptığı hesap özeti

MİZANA : Turkish Turkish

üç ya da daha çok direği bulunan yelkenli gemilerde arka direk

MİZANPAJ : Turkish Turkish

gazete, dergi gibi yayınlarda sayfa düzeni

MİZANPİLİ : Turkish Turkish

islak saçın sarılıp sıcak hava yardımıyla kurutulmasından sonra fırça ve tarakla yapılan kadın saç tuvaleti

MİZANSEN : Turkish Turkish

yönetmenin belli bir oyun içinde oyuncuları düzene alması ve onları oyuna uygun bir uyum içine sokması için yaptığı hazırlık, çalışma

MİZANSEN : Turkish Turkish

ir şeyi, bir durumu olduğundan değişik göstermek amacıyla hazırlanan düzen

MIZIKA : Turkish Turkish

ando

MIZIKA : Turkish Turkish

ağız armonikası

MIZIKACI : Turkish Turkish

andocu

MIZIKACI : Turkish Turkish

armonika çalan (kimse)

MIZIKALI : Turkish Turkish

sarayın müzik takımında çalışan kimse