Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
MUMLAŞMA : Turkish Turkish

mumlaşmak eylemi

MUMLAŞMAK : Turkish Turkish

almumu durumuna gelmek

MUMLAYICI : Turkish Turkish

filmleri mumlamakta kullanılan aygıt

MUMLU : Turkish Turkish

mumu olan, mum konulmuş olan

MUMLU : Turkish Turkish

muma batırılmış, mumla hazırlanmış olan

MUMLU KÂĞIT : Turkish Turkish

mürekkep geçirmeyen ve delinebilir bir dolgu maddesi emdirilmiş, mürekkebi geçiren fakat delinmeyen bir cins pelürden ya da lifli bir dokudan oluşturulmuş, çoğaltma makinesinde basılacak yazıların yazıldığı kâğıt

MUMLUK : Turkish Turkish

mumu olan

MUMLUK : Turkish Turkish

herhangi bir mum gücünde olan

MUMLUK : Turkish Turkish

şamdan

MUMPALMİYESİ, -Nİ : Turkish Turkish

ilıman bölgelerde yetişen, gövdesi boyunca bir santim kalınlığında bir mum katmanı bulunan, yaprakları hurma yaprağına benzeyen bir ağaç (cerexylon andicola)

MUMSALAR : Turkish Turkish

mumsu madde üreten (hayvan ya da bitki)

MUMSU : Turkish Turkish

muma benzer, mum niteliğinde (madde)

MÜMTAZ : Turkish Turkish

ayrı tutulmuş, üstün tutulmuş

MÜMTAZ : Turkish Turkish

seçkin

MÜMTENİ, -İ : Turkish Turkish

ir şeyi yapmaktan çekinen, kaçınan

MÜMTENİ, -İ : Turkish Turkish

olamaz, olmayacak

MUMYA : Turkish Turkish

irtakım özel ilaçlar kullanılarak bozulmayacak duruma getirilmiş olan ve bugün kazılarla ortaya çıkarılan ceset

MUMYA : Turkish Turkish

çok zayıf kimse

MUMYA GİBİ : Turkish Turkish

çok zayıf ve renksiz (kimse)

MUMYALAMA : Turkish Turkish

mumyalamak eylemi

MUMYALAMAK : Turkish Turkish

ir cesedi, bozulmaması için, özel ilaçlarla mumya durumuna getirmek

MUMYALAŞMA : Turkish Turkish

mumyalaşmak eylemi

MUMYALAŞMAK : Turkish Turkish

mumya durumuna gelmek

MÜNACAT, -TI : Turkish Turkish

tanrı'ya yakarma, yakarış

MÜNACAT, -TI : Turkish Turkish

divan edebiyatında tanrı'yı öven koşuk türü ya da koşuğun bir bölümü