Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
MUVAFFAKIYET, -Tİ : Turkish Turkish

aşarı

MUVAFFAKIYETLİ : Turkish Turkish

aşarılı

MUVAFFAKIYETSİZ : Turkish Turkish

aşarısız

MUVAFFAKIYETSİZLİK : Turkish Turkish

aşarısızlık

MUVAFIK : Turkish Turkish

uygun

MUVAHHİT : Turkish Turkish

tanrı'nın birliğine inanan

MUVAKKAT, -Tİ : Turkish Turkish

elirli bir zaman süren, sürekli olmayan, geçici, °palyatif

MUVAKKATEN : Turkish Turkish

az bir zaman süresince, geçici olarak, eğreti olarak

MUVAKKİT : Turkish Turkish

güneşe bakarak namaz vakitlerini bildiren kimse

MUVASALA : Turkish Turkish

gidip gelme olanağı, ulaşım, erişim

MUVASALAT ETMEK : Turkish Turkish

varmak, ulaşmak

MUVASALAT, -TI : Turkish Turkish

ir yere ulaşma, varma

MUVAŞŞAH : Turkish Turkish

akrostiş

MUVAZAA : Turkish Turkish

danışık, danışıklık

MUVAZAALI : Turkish Turkish

danışıklı

MUVAZAT : Turkish Turkish

koşutluk, paralellik

MUVAZENE : Turkish Turkish

denge

MUVAZENELİ : Turkish Turkish

dengeli, ölçülü

MUVAZENELİ : Turkish Turkish

davranışları ölçülü olan, tutarlı

MUVAZENESİZ : Turkish Turkish

dengesiz, ölçüsüz

MUVAZENESİZ : Turkish Turkish

ne yaptığını bilmeyen, bir sözü bir sözünü, bir davranışı bir davranışını tutmayan, tutarsız

MUVAZENESİZLİK : Turkish Turkish

dengesizlik, ölçüsüzlük

MUVAZİ : Turkish Turkish

koşut, °paralel

MUVAZZAF : Turkish Turkish

ir görev ve hizmetle yükümlü olan (kimse)

MUVAZZAF : Turkish Turkish

silahlı kuvvetlerde çalışan meslekten subay ve astsubaylarla, askerlik hizmetini yapan erler