Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
PİYADE : Turkish Turkish

ir çift kürekle yönetilen bir tür hafif kayık

PİYADE : Turkish Turkish

yaya

PİYALE : Turkish Turkish

şarap bardağı, içki kadehi

PİYAN : Turkish Turkish

mantara benzeyen kabarcıklarla ortaya çıkan, ciltte yaralar yapan, bulaşıcı sıcak bölge hastalığı

PİYANGO : Turkish Turkish

düzenleyenlerce bastırılmış numaralı kâğıtları satın alanlar içinden, kazananların kura ile saptandığı talih oyunu

PİYANGO : Turkish Turkish

eklenmedik olay ya da durum

PİYANGO ÇEKMEK : Turkish Turkish

talih oyunu için hazırlanmış kâğıtlardan birini bulunduğu yerden almak

PİYANGO VURMAK : Turkish Turkish

piyangoda ikramiye kazanmak

PİYANGO VURMAK : Turkish Turkish

eklenmedik bir yerden büyük kazanç sağlamak

PİYANGOCU : Turkish Turkish

piyango satılan yer ya da piyango satan kimse

PİYANİST, -Tİ : Turkish Turkish

ıyi piyano çalan kimse

PİYANO : Turkish Turkish

klavyeli, telli, ağır ve büyük çalgı

PİYANO : Turkish Turkish

yavaş, sesleri hafifleterek

PİYANOCU : Turkish Turkish

piyanoyu akort eden ya da onaran kimse

PİYANOFORTE : Turkish Turkish

hafif, yumuşak bir tempoyla

PİYASA : Turkish Turkish

satıcıların mal satmak için bir araya geldiği yer, pazar

PİYASA : Turkish Turkish

ir yol üzerinde gidip gelerek gezinme

PİYASA : Turkish Turkish

alışveriş fiyatı, geçerli fiyat

PİYASA : Turkish Turkish

sunu ve istemin karşılaştığı alan

PİYASA EKONOMİSİ : Turkish Turkish

üretimin bir plana göre değil, isteğe göre yapıldığı, fiyatının sunu ve isteme göre belirlendiği ekonomi

PİYASA ETMEK : Turkish Turkish

dolaşmak

PİYASAYA DÜŞMEK : Turkish Turkish

çok bulunur olmak

PİYASAYA DÜŞMEK : Turkish Turkish

(kadın için) kötü kadın olmak

PİYATA : Turkish Turkish

yassı ve büyük yemek tabağı

PİYATA : Turkish Turkish

yassı