Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
RENCİDE ETMEK : Turkish Turkish

incitmek, kalbini kırmak

RENCİDE OLMAK : Turkish Turkish

incinmek, kalbi kırılmak

RENÇPER : Turkish Turkish

tarla, bağ, bahçe, yapı ve toprak işlerinde ağır işleri gören gündelikçi, ırgat

RENÇPER : Turkish Turkish

çiftçi

RENÇPERLİK : Turkish Turkish

ençper olma durumu, rençperin işi, ırgatlık

RENDE : Turkish Turkish

tahta yüzeyleri pürüzsüz duruma getirmek, biçim vermek için marangozların kullandığı araç

RENDE : Turkish Turkish

üzerinde küçük delik ve kesici çıkıntıları bulunan, peynir, soğan havuç gibi şeyleri ufak parçalara ayırmak için kullanılan mutfak aracı

RENDE : Turkish Turkish

u araçla ufak parçalara ayrılmış şey

RENDECİ : Turkish Turkish

tahta ya da metal yüzeyi rende ile rendeleyen işçi

RENDELEME : Turkish Turkish

endelemek eylemi

RENDELEMEK : Turkish Turkish

ende ile pürüzlerini gidermek, istenilen biçimi vermek

RENDELEMEK : Turkish Turkish

ende ile ufak parçalara ayırmak

RENDELENME : Turkish Turkish

endelenmek eylemi

RENDELENMEK : Turkish Turkish

endelemek eylemi yapılmak

RENDELİ : Turkish Turkish

endesi olan

RENDELİ : Turkish Turkish

endelenmiş

RENGÂRENK : Turkish Turkish

çeşitli renkleri olan, renk renk

RENGEYİĞİ, -Nİ : Turkish Turkish

geyikgillerden, kuzey kutbu'na yakın soğuk bölgelerde koşum hayvanı olarak kullanılan ve etinden, sütünden, derisinden de yararlanılan evcil bir memeli türü (rangifer tarandus)

RENGİ ATMAK (KAÇMAK YA DA UÇMAK) : Turkish Turkish

solmak

RENGİ ATMAK (KAÇMAK YA DA UÇMAK) : Turkish Turkish

korku, heyecan gibi nedenlerle benzi sararmak

RENGİN : Turkish Turkish

enkli, boyalı, parlak

RENGİN : Turkish Turkish

güzel, süslü

RENK ALMAK : Turkish Turkish

yeni bir renk kazanmak

RENK CÜMBÜŞÜ : Turkish Turkish

türlü renklerin oluşturduğu karışım

RENK RENK : Turkish Turkish

her renkten olan, çok renkli, türlü renklerde görünen (şey)