Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
RESMİ : Turkish Turkish

devletin olan, devlete ait, devletle ilgili

RESMİ : Turkish Turkish

devletin öngördüğü yöntemlere uygun olarak yapılan

RESMİ : Turkish Turkish

ıçten, samimi olmayan, °teklifli, °ciddi

RESMİ DİL : Turkish Turkish

ir ülkede yasa ile kabul edilen dil

RESMİ ELBİSE ( YA DA GİYSİ) : Turkish Turkish

üniforma

RESMİ ELBİSE ( YA DA GİYSİ) : Turkish Turkish

kimi bayram, toplantı, yemek vb.'de giyilmek zorunda olunan belli niteliklerdeki giysi, kıyafet

RESMİ NİKÂH : Turkish Turkish

yasalara uygun olarak nikâh memurunun kıydığı, devlet kayıtlarına geçen nikâh

RESMİLEŞTİRME : Turkish Turkish

esmileştirmek eylemi

RESMİLEŞTİRMEK : Turkish Turkish

esmi bir duruma getirmek

RESMİLİK : Turkish Turkish

esmi olma durumu, °resmiyet

RESMİYET, -Tİ : Turkish Turkish

esmilik

RESSAM : Turkish Turkish

esim yapan sanatçı

RESSAMLIK : Turkish Turkish

essam olma durumu

RESSAMLIK : Turkish Turkish

esim yapma sanatı

REST : Turkish Turkish

pokerde, bir oyuncunun önündeki paranın tümü

REST ÇEKMEK : Turkish Turkish

(oyuncu için) önündeki paranın tümünü ortaya koymak

REST ÇEKMEK : Turkish Turkish

herhangi bir konuda sert ve kesin olarak son sözü söylemek

RESTO : Turkish Turkish

lokantada garsonların vazgeçilen yemeği mutfağa bildirmek için söyledikleri söz

RESTO : Turkish Turkish

yeter, dur anlamında söz

RESTORAN : Turkish Turkish

lokanta, aşevi

RESTORASYON : Turkish Turkish

eski bir yapıda yıkılmış bozulmuş olan bölümleri aslına uygun bir biçimde onarma

RESTORATÖR : Turkish Turkish

irşeyi restore eden kişi

RESTORE : Turkish Turkish

eski durumuna ya da ilk biçimine getirilmiş

RESTORE ETMEK : Turkish Turkish

(eski ve değerli bir yapıyı) onarıp eski durumuna getirmek

RESUL, -LÜ : Turkish Turkish

haberci