Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
SARMA : Turkish Turkish

ıpliklerin yan yana sıralanarak desen yüzeyini örtmesini sağlayacak biçimde yapılan işleme

SARMAK, -AR : Turkish Turkish

çevresini çevirmek, çepeçevre dolanmak

SARMAK, -AR : Turkish Turkish

çevrelemek, dolayında yer almak, kuşatmak

SARMAK, -AR : Turkish Turkish

yayılıp etkisi altına almak, kaplamak

SARMAK, -AR : Turkish Turkish

örtmek

SARMAK, -AR : Turkish Turkish

kucaklamak

SARMAK, -AR : Turkish Turkish

yumak yapmak

SARMAK, -AR : Turkish Turkish

kâğıt ya da bir bitki yaprağıyla dürmek

SARMAK, -AR : Turkish Turkish

hoşuna gitmek, zevkini okşamak

SARMAK, -AR : Turkish Turkish

sarılıp tırmanmak

SARMAK, -AR : Turkish Turkish

ir şeyi başka bir şeyin içine koyup onunla kaplamak

SARMAK, -AR : Turkish Turkish

sözle saldırmak, tedirgin etmek

SARMAK, -AR : Turkish Turkish

(taşıt için) tırmanmak, yükseğe doğru çıkmak

SARMAK, -AR : Turkish Turkish

saldırmak, hücum etmek

SARMAL : Turkish Turkish

helis biçiminde olan, °helisel, °helezoni

SARMALAMA : Turkish Turkish

sarmalamak eylemi

SARMALAMAK : Turkish Turkish

sıkı sıkı sarmak

SARMALANMA : Turkish Turkish

sarmalanmak eylemi

SARMALANMAK : Turkish Turkish

sarmalamak eylemine konu olmak ya da sarmalamak eylemi yapılmak

SARMALIMSI : Turkish Turkish

sarmala benzeyen

SARMALLAŞMAK : Turkish Turkish

sarmal duruma gelmek

SARMAN : Turkish Turkish

azman, iri

SARMAN : Turkish Turkish

sarı tüylü kedi

SARMAŞ DOLAŞ : Turkish Turkish

irbirine sarılıp kucaklaşmış bir durumda

SARMAŞ DOLAŞ OLMAK : Turkish Turkish

irbirine sarılıp kucaklaşmak