Multilingual Turkish Dictionary Turkish Turkish

SELAMLIK : Turkish Turkish

saray, köşk ya da konaklarda erkeklerin bulunduğu ve erkek konukların alındığı bölüm, haremlik karşıtı

SELAMLIK : Turkish Turkish

osmanlı padişahları cuma namazını kılmak için camiye giderken yapılan tören

SELAMOTU, -NU : Turkish Turkish

maydanozgillerden,
2 metre boyunda, pis kokulu, hekimlikte kullanılan bir bitki (levisticum)

SELAMSIZ : Turkish Turkish

saygısız bir biçimde, selam vermeksizin, saygı göstermeksizin anlamlarında kullanılan selamsız sabahsız deyiminde geçer

SELAMÜNALEYKÜM : Turkish Turkish

"esenlik sizin üzerinize olsun" anlamında bir esenleme sözü

SELAMÜNALEYKÜM KÖR KADI : Turkish Turkish

aşırı toksözlü kişiler için "bu kadar toksözlü olma" anlamında uyarma yollu söylenir

SELAMÜNKAVLEN : Turkish Turkish

anlamında kalıp söz

SELAMÜNKAVLEN : Turkish Turkish

ınme, felç

SELAMÜNKAVLEN : Turkish Turkish

"esenlik içinde olasın" anlamında kalıp söz

SELAMÜNKAVLEN : Turkish Turkish

ınme, felç

SELAMÜNKAVLEN OKŞAMAK : Turkish Turkish

inme inmek

SELANİK : Turkish Turkish

daha çok atkı, bere örmekte kullanılan bir örgü türü

SELASET, -Tİ : Turkish Turkish

akıcılık

SELATİN : Turkish Turkish

sultanlar

SELATİN CAMİ : Turkish Turkish

padişahların adına yaptırılan büyük cami

SELATİN MEYHANE : Turkish Turkish

üyük meyhane

SELÇUKİ : Turkish Turkish

selçuklu

SELÇUKLU : Turkish Turkish

xi. yüzyılda anadolu, orta asya ve arap yarımadası'nın geniş bir bölümünde devlet ve imparatorluk kuran, çoğunluğunu oğuzların oluşturduğu bir soy

SELÇUKLU : Turkish Turkish

u soyun kurduğu ve xiii. yüzyılda sona eren türk-ıslam devleti

SELE : Turkish Turkish

yayvan sepet

SELE : Turkish Turkish

çifttekerin oturulacak yeri

SELE ZEYTİNİ : Turkish Turkish

az tuzla hazırlanan bir çeşit zeytin

SELEF : Turkish Turkish

ir görevde; bir orunda kendinden önce bulunmuş olan kimse, öncel, ardıl karşıtı

SELEFLİK : Turkish Turkish

selef olma durumu

SELEK : Turkish Turkish

cömert