Turkish Turkish
SERİLME : Turkish Turkish
serilmek eylemi
SERİLMEK : Turkish Turkish
sermek eylemi yapılmak
SERİLMEK : Turkish Turkish
uzanmak
SERİM : Turkish Turkish
öykü roman gibi anlatı türlerinde konunun kişilerin, çevrenin tanıtıldığı, olayın anlatılmaya başlandığı bölüm
SERİN : Turkish Turkish
(hava için) az soğuk, ılık ile soğuk arası
SERİN : Turkish Turkish
hoşa giden, hafif bir soğukluk veren (şey)
SERİNCE : Turkish Turkish
az serin, serine yakın
SERİNKANLI : Turkish Turkish
kolayca öfke, telaş ve heyecana kapılmayan, soğukkanlı
SERİNKANLILIK : Turkish Turkish
serinkanlı olma durumu, soğukkanlılık
SERİNLEME : Turkish Turkish
serinlemek eylemi
SERİNLEMEK : Turkish Turkish
(hava) serin bir duruma gelmek, hafifçe soğumak, serinleşmek
SERİNLEMEK : Turkish Turkish
hoşa giden hafif soğukluğu duymak
SERİNLEMEK : Turkish Turkish
iraz avunarak ferahlamak
SERİNLENME : Turkish Turkish
serinlenmek eylemi
SERİNLENMEK : Turkish Turkish
serinlik duymak
SERİNLEŞME : Turkish Turkish
serinleşmek eylemi
SERİNLEŞMEK : Turkish Turkish
serin duruma gelmek, serinlemek, serinlik vermek
SERİNLETİCİ : Turkish Turkish
serinlik veren, serinleten
SERİNLETME : Turkish Turkish
serinletmek eylemi
SERİNLETMEK : Turkish Turkish
serin duruma getirmek, serinlik vermek
SERİNLİK : Turkish Turkish
serin olma durumu
SERİNLİK : Turkish Turkish
serin hava
SERİNLİK VERMEK : Turkish Turkish
serin duruma getirmek
SERİNLİK VERMEK : Turkish Turkish
acısını, sıkıntısını azaltmak, avundurmak
ŞERİR : Turkish Turkish
kötü, kötülükçü, fesat kimse
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani