Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
SERT, -Tİ : Turkish Turkish

titizlikle uygulanan, sıkı

SERT, -Tİ : Turkish Turkish

güçlü, kuvvetli

SERT, -Tİ : Turkish Turkish

sarsıcı niteliği olan, çarpıcı, keskin, hafif karşıtı

SERT, -Tİ : Turkish Turkish

ağışlaması, hoşgörüsü olmayan

SERT, -Tİ : Turkish Turkish

gönül kırıcı, katı, ters

SERT, -Tİ : Turkish Turkish

yerb. minerallerin çizilmeye karşı gösterdikleri direnç

SERTABİP : Turkish Turkish

aşhekim, baştabip

SERTDOKU : Turkish Turkish

itkilerde diken, kabuk gibi sert bölümleri oluşturan odunlaşmış destekdoku

SERTELİŞ : Turkish Turkish

sertelmek eylemi ya da biçimi

SERTELME : Turkish Turkish

sertelmek eylemi

SERTELMEK : Turkish Turkish

direnci artmak

SERTELMEK : Turkish Turkish

sert, öfkeli bir durum almak, sertleşmek

SERTİFİKA : Turkish Turkish

öğrenim belgesi

SERTLENME : Turkish Turkish

sertlenmek eylemi

SERTLENMEK : Turkish Turkish

sert bir tavır almak

SERTLEŞME : Turkish Turkish

sertleşmek eylemi

SERTLEŞMEK : Turkish Turkish

sert bir durum almak, katılaşmak

SERTLEŞMEK : Turkish Turkish

gücü artmak, zorlu bir durum almak

SERTLEŞMEK : Turkish Turkish

sert, kırıcı olmak

SERTLEŞTİRİCİ : Turkish Turkish

sertleşmeyi sağlayan

SERTLEŞTİRME : Turkish Turkish

sertleştirmek eylemi

SERTLEŞTİRMEK : Turkish Turkish

sert bir duruma getirmek, sertleşmesine neden olmak

SERTLİK : Turkish Turkish

sert, katı olma durumu

SERTLİK : Turkish Turkish

sert, kırıcı, katı davranış, °şiddet, °husumet

SERTLİKÖLÇER : Turkish Turkish

ir sudaki kalsiyum, mağnezyum iyonlarının oranı, °hidrotimetre