Turkish Turkish
SÖKÜLMEK : Turkish Turkish
sökmek eylemine konu olmak
SÖKÜLMEK : Turkish Turkish
(genellikle para için) ıstemeyerek vermek, vermeye mecbur olmak,harcamak
SOKULU : Turkish Turkish
sokulmuş olan
SOKULU : Turkish Turkish
sokulmuş olarak
SOKULUŞ : Turkish Turkish
sokulmak eylemi ya da biçimi
SÖKÜLÜŞ : Turkish Turkish
sökülmek eylemi ya da biçimi
SOKUM : Turkish Turkish
lokma
SOKUM : Turkish Turkish
hayvanın kuyruksokumu bölgesi ve bu bölgenin etine verilen ad
SÖKÜM : Turkish Turkish
sökme işi
SÖKÜN : Turkish Turkish
irbiri ardınca gelmek, görünmek anlamına gelen sökün etmek deyiminde geçer
SÖKÜNTÜ : Turkish Turkish
sökülen şeyin parçası
SÖKÜNTÜ : Turkish Turkish
ağaçlık yerden ağaçlar sökülerek ekime elverişli duruma getirilen tarla
SÖKÜOTU, -NU : Turkish Turkish
aklagillerden, kumlu topraklarda yetişen bir bitki (ornithopus)
SÖKÜP ATMAK : Turkish Turkish
gözden çıkarmak, kıymak, °feda etmek
SOKUR : Turkish Turkish
köstebek
SOKUR : Turkish Turkish
sönmüş, içeriye batmış
SOKUR : Turkish Turkish
ir gözü kör
SOKUŞ : Turkish Turkish
sokmak eylemi ya da biçimi
SÖKÜŞ : Turkish Turkish
sökmek eylemi ya da biçimi
SOKUŞMAK : Turkish Turkish
dar bir yere sokulmak
SOKUŞMAK : Turkish Turkish
usulcacık araya girmek
SOKUŞTURMA : Turkish Turkish
sokuşturmak eylemi
SOKUŞTURMAK : Turkish Turkish
dar bir yere zorla ya da iterek sokmak
SOKUŞTURMAK : Turkish Turkish
elli etmeden kötü bir malı vermek
SOKUŞTURMAK : Turkish Turkish
dokunaklı, kırıcı ya da acı söz söylemek
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani