Multilingual Turkish Dictionary Turkish Turkish

YARISON : Turkish Turkish

sona kalacak iki takımı belli eden karşılaşmalar, yarıfinal, °dömifinal

YARIŞTIRMA : Turkish Turkish

yarıştırmak eylemi

YARIŞTIRMAK : Turkish Turkish

yarışmasını sağlamak

YARIYIL : Turkish Turkish

öğretim yılının ayrıldığı iki dönemden her biri, °sömestr

YARKA : Turkish Turkish

yarga

YARKURUL : Turkish Turkish

meclis ya da herhangi bir kurultayda kimi konuları inceleyerek, varılan sonuçları tartışılmak için genel kurula getirmekle görevli üyeler arasından oluşturulan altkurul, encümen, komisyon, °komite

YARLIGAMA : Turkish Turkish

yarlıgamak eylemi, bağışlama, °mağfiret

YARLIGAMAK : Turkish Turkish

(tanrı) birinin günahını bağışlamak, °mağfiret etmek

YARLIK : Turkish Turkish

hükümdar buyruğu, °ferman

YARMA : Turkish Turkish

yarmak eylemi

YARMA : Turkish Turkish

engebeli bir yerde, bir yolu geçirmek için açılmış yer

YARMA : Turkish Turkish

kolay yarılan ve çekirdeğinden ayrılan

YARMA : Turkish Turkish

ıri, gelişigüzel kırılmış (tahıl)

YARMA : Turkish Turkish

ıri yarılmış ağaç, odun

YARMA : Turkish Turkish

ıriyarı, kaba insan

YARMA : Turkish Turkish

çekirdeğinden kolayca ayrılan

YARMA GİBİ : Turkish Turkish

çok iriyarı (kimse)

YARMA KERESTE : Turkish Turkish

damarları yönünde yarılarak biçimlendirilmiş ağaç

YARMA ŞEFTALİ : Turkish Turkish

eti çekirdeğinden kolayca ayrılan şeftali

YARMA TAARRUZU ( YA DA SALDIRISI) : Turkish Turkish

iki yanı kapalı ya da yanları kuşatma ve çevirmeye elverişsiz olan düşman birliğinin savunma düzenini, gedikler açarak parçalama amacı güden saldırı

YARMAK,-AR : Turkish Turkish

uzunlamasına bölüp ayırmak

YARMAK,-AR : Turkish Turkish

ortasından, içinden geçmek

YARMAK,-AR : Turkish Turkish

uğday, arpa gibi tahıl tanelerini değirmende kırmak

YARMAK,-AR : Turkish Turkish

derin yara açmak

YARMAK,-AR : Turkish Turkish

yarık açmak