Turkish Turkish
ÇENE : Turkish Turkish
mengene ya da kerpeten gibi araçların eşyayı sıkıştıran karşılıklı iki parçasından her biri
ÇENE : Turkish Turkish
çok konuşma huyu, gevezelik
ÇENE : Turkish Turkish
köşe başı, köşe
ÇENE ÇALMAK : Turkish Turkish
gevezelik etmek
ÇENE ÇUKURU : Turkish Turkish
altçenenin ucundaki çukur
ÇENE KAVAFI : Turkish Turkish
geveze
ÇENE YARIŞI : Turkish Turkish
durmadan karşılıklı konuşma
ÇENE YARIŞTIRMAK : Turkish Turkish
karşılıklı gevezelik etmek
ÇENEBAZ : Turkish Turkish
çok konuşan, çenesi kuvvetli, çeneli
ÇENEBAZLIK : Turkish Turkish
çenebaz olma durumu
ÇENEK : Turkish Turkish
tohumda embriyonu kaplayan etli bölüm
ÇENEK : Turkish Turkish
kuşların gagasını oluşturan alt ve üst bölümlerden her biri
ÇENEK : Turkish Turkish
öceklerde ağzın iki yanında bulunan parçalayıcı sert organ
ÇENEKLİ : Turkish Turkish
çeneği olan
ÇENEKSİZ : Turkish Turkish
çenekleri kolayca görülmeyen
ÇENELİ : Turkish Turkish
çenesi olan ya da çenesi belli bir nitelikte olan
ÇENELİ : Turkish Turkish
çok konuşan
ÇENELİK : Turkish Turkish
kemanı çalarken çeneyle daha sıkı tutmak için kullanılan araç
ÇENESİZLER : Turkish Turkish
çembersel ağızlı çevreleri bulunmayan su omurgalıları
ÇENET : Turkish Turkish
açıldığında tohumların ortaya çıktığı kabuk
ÇENET : Turkish Turkish
ıstiridye gibi ikiçenetli yumuşakçalarda, kolsuayaklılarda kavkının iki parçasından her biri
CENEVİZLİ : Turkish Turkish
ceneviz (bugünkü cenova kenti) halkından olan (kimse)
CENGÂVER : Turkish Turkish
savaşçı, cenkçi
CENGÂVER : Turkish Turkish
savaşkan, vuruşkan
CENGÂVERLİK : Turkish Turkish
savaşçılık, savaşkanlık
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani