Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
CİDDİ : Turkish Turkish

tehlikeli, endişe veren, ağır, °vahim

CİDDİ : Turkish Turkish

eğlendirme amacı gütmeyen

CİDDİ : Turkish Turkish

gülmeyen

CİDDİ : Turkish Turkish

güvenilir, sağlam

CİDDİ : Turkish Turkish

önemli

CİDDİ : Turkish Turkish

önem vererek, gerçek olarak

CİDDİ CİDDİ : Turkish Turkish

ciddi bir biçimde, ciddi olarak

CİDDİLEŞMEK : Turkish Turkish

ciddi bir durum almak

CİDDİLİK : Turkish Turkish

ciddi davranış

CİDDİLİK : Turkish Turkish

ciddi durum

CİDDİYE ALMAK : Turkish Turkish

inanmak, gerçek sanmak, önem vermek

CİDDİYET, -Tİ : Turkish Turkish

ciddilik, ağırbaşlılık

CİDDİYET, -Tİ : Turkish Turkish

tehlikeli sonuçlar doğurabilecek durum

CİF : Turkish Turkish

ir malın fiyatına sigorta ve navlun ücretinin de katılmış olduğunu gösteren ıngilizce bir terimin baş harflerinden oluşturulmuş bir kısaltma

ÇIFIT : Turkish Turkish

yahudi

ÇIFIT : Turkish Turkish

(küçük ç ile) hkr. hileci, düzenbaz

ÇIFIT ÇARŞISI : Turkish Turkish

türlü şeylerin karmakarışık bir durumda bulunduğu yer

ÇIFIT ÇARŞISI : Turkish Turkish

hile, düzen ve kötü niyetlerin iç içe olması

ÇIFITLIK : Turkish Turkish

yahudilik

ÇIFITLIK : Turkish Turkish

(küçük ç ile) mec. hilekârlık, düzenbazlık

ÇIFITLIK ETMEK : Turkish Turkish

hilekârlık etmek

ÇİFT ATIŞ : Turkish Turkish

hakemin çıkışın yanlış olduğunu koşuculara bildirmek ve yarışı durdurmak için yaptığı iki el tabanca atışı

ÇİFT CAMLI PENCERE : Turkish Turkish

aralarında boşluk bırakılarak takılmış iki camı bulunan pencere

ÇİFT ÇUBUK : Turkish Turkish

tarım yapabilmek için gereken her türlü araç

ÇİFT DALMA : Turkish Turkish

ayakta güreşirken beklenmeyen bir atılımla karşısındakinin iki ayağını birden kapma