Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
ÇİYLİ : Turkish Turkish

üzerinde çiy bulunan

CIZ : Turkish Turkish

(çocuk dilinde) ateş

CIZ : Turkish Turkish

kızgın yağın içine bir şey atılınca çıkan ses

CIZ ETMEK : Turkish Turkish

cız diye ses çıkarmak

CIZ ETMEK : Turkish Turkish

acı duymak

CIZBIZ : Turkish Turkish

izgarada pişirilmiş (et)

ÇİZDİRMEK : Turkish Turkish

çizmek eylemini yaptırmak

ÇİZECEK : Turkish Turkish

ağacı çizmeye yarayan çember kesitli, ucu sivri ve ağaç saplı el aracı

ÇİZELGE : Turkish Turkish

elirli bir yere belirli nitelikteki verilerin kaydedilmesine yarayan grafik

ÇİZELGE : Turkish Turkish

açık ve sistemli bir biçimde düzenlenmiş bilgiler, veriler dizisi

ÇİZELGELEME : Turkish Turkish

çizelgelemek eylemi

ÇİZELGELEME : Turkish Turkish

değişkenleri, bir aralıkta, eşit adımlı değerler alan bir fonksiyonun değerler kümesi

ÇİZELGELEMEK : Turkish Turkish

açık ve sistemli bir biçimde bilgiyle verileri düzenlemek

ÇİZENEK : Turkish Turkish

elirli bir süreçteki bir olayın değişim ve gelişimlerini gösteren grafik, °diyagram

ÇİZER : Turkish Turkish

karikatür çizen sanatçı, karikatürcü, °karikatürist

ÇİZGE : Turkish Turkish

ir olayın çeşitli durumlarını göstermeye ya da birkaç şey arasında karşılaştırma yapmaya yarayan çizgilerden oluşmuş biçim, °grafik

ÇİZGESEL : Turkish Turkish

çizgeyle ilgili

ÇİZGİ : Turkish Turkish

çizilerek ya da çeşitli yollarla oluşmuş iz, çizi, °hat

ÇİZGİ : Turkish Turkish

yüz ve vücut hatlarının her biri

ÇİZGİ : Turkish Turkish

yaş ilerledikçe nem kaybından ciltte oluşan kırışıklık

ÇİZGİ : Turkish Turkish

ir noktanın yürütülmesiyle oluşan biçim

ÇİZGİ : Turkish Turkish

temel, dayanak

ÇİZGİ : Turkish Turkish

içem, üslup, tarz, stil

ÇİZGİ : Turkish Turkish

ir durumdan başka bir duruma atlanan, geçilen yer, sınır

ÇİZGİ ÇİZGİ : Turkish Turkish

çok çizgili