Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
DİN : Turkish Turkish

ınanılıp çok bağlanılan düşünce, inanç ya da ülkü

DİN : Turkish Turkish

c.g.s. sisteminde bir gramlık bir kütlenin hızını, saniyede bir santimetre artıran güç birimi

DİN : Turkish Turkish

ir şeyin en yüksek ve sivri noktası

DİN : Turkish Turkish

ılmek

DİN ADAMI : Turkish Turkish

mesleği dinle ilgili işler olan görevli

DİN FELSEFESİ : Turkish Turkish

dinin ilkelerinin özünü ve anlamını temellendirmeyi amaçlayan felsefe dalı

DİN KARDEŞİ : Turkish Turkish

aynı dinden olan

DİN ÖNCESİ : Turkish Turkish

dinöncesi

DİNAMİK : Turkish Turkish

devimbilim

DİNAMİK : Turkish Turkish

devimsel

DİNAMİK : Turkish Turkish

canlı, etkin, hareketli

DİNAMİK : Turkish Turkish

ir eylemin moral gücü, moral devinim yetisi

DİNAMİKLEŞMEK : Turkish Turkish

dinamik duruma gelmek

DİNAMİT LOKUMU : Turkish Turkish

kömürtozu, kil gibi maddelere emdirilmiş dinamit

DİNAMİT, -Tİ : Turkish Turkish

nitrogliserinle yapılan patlayıcı bir madde

DİNAMİTLEMEK : Turkish Turkish

dinamitle havaya uçurmak

DİNAMİTLEMEK : Turkish Turkish

ir girişimi, bir kuruluşu engelleyici, yıkıcı davranışta bulunmak

DİNAMİTLENMEK : Turkish Turkish

dinamitle havaya uçurulmak

DİNAMİTLENMEK : Turkish Turkish

engellenmek

DİNAMİZM : Turkish Turkish

devimselcilik

DİNAMİZM : Turkish Turkish

davranışları canlı ve hareketli olan kimsenin özelliği

DİNAMO : Turkish Turkish

mekanik enerjiyi elektrik enerjisine dönüştüren aygıt

DİNAMOMETRE : Turkish Turkish

kuvvet ya da kuvvet çiftini ölçmeye yarayan aygıt

DİNAR : Turkish Turkish

yaklaşık olarak altın liranın dörte biri değerinde olan eski bir para

DİNAR : Turkish Turkish

yugoslavya, ıran, lrak ve tunus'un para birimi