English To Turkish
RETROTARSAL : English Turkish Medicals
Gözde tarsusun arkasında kalan
RETROTRACHEAL : English Turkish Medicals
Trakea'nın arkasında
RETROVACCINATION : English Turkish Medicals
İnsandan alınan suçiçeği virüsü ile danayı aşıladıktan sorna, ondan elde edilen virüsle insanları aşılama
RETROVERSIOFLEXION : English Turkish Medicals
Bir organın hem versiyon hme fleksiyon hali göstermesi, retroversiyofleksiyon
RETROVERSION : English Turkish Medicals
Bir organın arkaya doğru eğik olması (özellikle uterus için)
RETROVERTED : English Turkish Medicals
Arkaya doğru eğilmiş
RETRUSION : English Turkish Medicals
Bir organ veya oluşumun, tabii yerine oranla arkada yer alışı;
Faaliyet halindeki mandibula'nın gösterdiği geriye doğru hareket
REUNIENT : English Turkish Medicals
Birleştirici, reuniens
REUNION : English Turkish Medicals
Birbirinden ayrılmış parçaların birleşmesi
REVACCINATION : English Turkish Medicals
Aynı aşıyı ikinci defa yapma, aşı tekrarı
REVASCULARIZATION : English Turkish Medicals
Yeniden damarlanma
REVERBERATION : English Turkish Medicals
Yansıma, yankılanma;
yankı, akis
REVERIE : English Turkish Medicals
Dalgınlık durumu, gündüz rüya ve hayal içinde olma hali
REVERSAL : English Turkish Medicals
Tersine çevrilme, tersin dönüşme
REVERSIBILITY : English Turkish Medicals
Eski haline dönebilme yeteneği
REVERSIBLE : English Turkish Medicals
Geriye dönebilir, tersine çevrilebilir, eski haline gelebilir
REVERSION : English Turkish Medicals
Atavik bir özelliğin yeniden belirmesi, eski atalarda görülen herhangi bir özelliğin birkaç kuşak sonra yeniden görülmesi;
Eski haline dönme, eski haline çevrilme
REVIVAL : English Turkish Medicals
Canlandırma, cnalanma
REVIVE : English Turkish Medicals
Canlandırmak, canlanmak
REVIVESCENCE : English Turkish Medicals
Canlandırma, hayat verme, yeniden kuvvet kazandırma
REVIVIFICATION : English Turkish Medicals
n.
Canlandırma, hayat verme, yeniden kuvvet kazandırma;
Yara kenarlarının birleşmesini kolaylaştırma amacıyla nekroz gösteren doku parçalarını kazıma veya kesip çıkarma, bu şekilde yarayı tazeleme
REVULSANT : English Turkish Medicals
Hastalığı vücudun bir kısmından diğer bir kısmına nakleden (ilaç)
REVULSION : English Turkish Medicals
Yüzeyel tahrişle kan çıkarma, derin dokulardaki iltihabi durumu ortadan kalıdrma amacıyla o bölge derisi üzerinden ,çeşitli yöntemlerle kan çekme;
An his değişmesi (sevginin nefrete dönüşü gibi)
REVULSIVE : English Turkish Medicals
Hastalığı vücudun bir kısmından diğer bir kısmına nakleden (ilaç), revülsif
RH FACTOR : English Turkish Medicals
Çoğu insanların kanında bulunan pıhtılaştırıcı bir madde, Rh faktörü
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani