Multilingual Turkish Dictionary

English To Turkish

English To Turkish
SEDIMENTATION : English Turkish Medicals

Çöktürme, posa veya rüsup birikmesi, sedimantasyon

SEDIMENTATOR : English Turkish Medicals

Sıvı içindeki tanecikleri dibe çöktürmede kullanılan alet, santrifüj, sedimantör

SEED : English Turkish Medicals

Tohum, meni, sperma, semen, ersuyu;
Zürriyet, evlat

SEELIPGN SICKNESS : English Turkish Medicals

Afrikada endemik olarak bulunan bir hastalık

SEGMENT : English Turkish Medicals

Bölüm, parça, lop parçası (akciğer)

SEGMENTAL : English Turkish Medicals

Segment veya segmentlerle ilgili;
Segment'lerden oluşan;
Segmentlere benzeyen;
Segmentasyon şeklinde bölünme gösteren

SEGMENTATION : English Turkish Medicals

Birbirine az çok benzeyen parçalara ayrılma, bölümlenme, segmantasyon

SEGMENTKERNIGE : English Turkish Medicals

Lökositlerin çekirdekleri çok parçalı olanlarına verilmiş ad (Almancadan alınmış olup kliniklerde çok kullanılır ve kısaca "segment" veya "seg" olarak gösterilir)

SEGMENTUM : English Turkish Medicals

Bölüm, parça

SEGREGATION : English Turkish Medicals

Ayırım, özellikle hususi bir amaçla yapılan ayırım, ayırma;
Cinsiyet hücrelerinin meyotik bölünmesi esnasında homolog kromozomların birbirinden ayrılması (Biri bir hücreye diğeri öbür hücreye geçer)

SEGREGATOR : English Turkish Medicals

Her bir böbrekten birbirine karışmaksızın idrar almaya mahsus çift kateterli alet

SEISMESTHESIA : English Turkish Medicals

Bir sıvı içinde veya havadaki titreşimleri dokunma duyusu ile alma

SEISMOTHERAPY : English Turkish Medicals

Titreşim tedavisi

SEIZURE : English Turkish Medicals

Hastalık nöbeti veya bu nöbete tutulma

SEJUNCTION : English Turkish Medicals

Zihni faaliyetlerde kopukluk, kişide zihinsel faaliyetlerin bütünlüğünü kaybetmesi

SELECT : English Turkish Medicals

Seçmek, ayırmak

SELECTION : English Turkish Medicals

Sağlam veya kuvvetlileri yaşatıp zayıfları imha eden tabiat kanunu

SELENIUM : English Turkish Medicals

n.Se sembolü ile bilinen, atom no: 34 ve atom ağırlığı
96 olan kimyasal element, selenyum

SELF : English Turkish Medicals

Şahıs;
Kendi, nefis

SELF-ACCUSATION : English Turkish Medicals

Kendi kendini cezalandırma

SELF-APPRECIATION : English Turkish Medicals

Kendini beğenme, kendini beğenmişlik

SELF-CENTERED : English Turkish Medicals

Sadece kendini düşünme, benlik, bencillik

SELF-CENTRED : English Turkish Medicals

Bakınız: Self-centered

SELF-DIFFERENTIATION : English Turkish Medicals

Bri organ veya oluşumun dış etkilere tabi olmaksızın, kendine has şekilde farklılaşarak gelişmesi

SELF-HYPNOSIS : English Turkish Medicals

Kendi kendine telkin ile hipnoz meydana getirme