Multilingual Turkish Dictionary

English To Turkish

English To Turkish
A GOOD COMMAND OF : English Turkish Redhouse

(bir dili) rahat konuşabilme

A GOOD DEAL : English Turkish Redhouse

çok: That cost him a good deal. Ona pahalıya mal oldu. It's climate is a good deal like Cairo's. Havası Kahire'ninkine çok benziyor.
konuşma dili kelepir.
konuşma dili iyi bir şey

A GOOD DISTANCE : English Turkish Redhouse

off epey uzakta

A GOOD LOSER : English Turkish Redhouse

oyunu kaybedince kızmayan kimse

A GOOD MANY : English Turkish Redhouse

irçok, hayli

A GOOD PROVIDER : English Turkish Redhouse

ailesine iyi bakan kimse

A GOOD TURN : English Turkish Redhouse

ir iyilik: He did me a good turn. Bana bir iyilik etti

A GOOD WAY : English Turkish Redhouse

hayli mesafe.
iyi bir çare/yol

A GREAT DEAL : English Turkish Redhouse

çok: That cost him a good deal. Ona pahalıya mal oldu. It's climate is a good deal like Cairo's. Havası Kahire'ninkine çok benziyor.
konuşma dili kelepir.
konuşma dili iyi bir şey

A GREAT MANY : English Turkish Redhouse

pek çok

A HARD ACT TO FOLLOW : English Turkish Redhouse

aşılması veya ulaşılması zor bir başarı

A HARD NUT TO CRACK : English Turkish Redhouse

başarılması zor iş.
çetin ceviz

A HELL OF A LOT : English Turkish Redhouse

argoçok fazla

A HORSE OF ANOTHER COLOR : English Turkish Redhouse

tamamıyla farklı bir konu

A HOST OF : English Turkish Redhouse

ir sürü

A HOWLING SUCCESS : English Turkish Redhouse

üyük başarı

A HUNDRED PERCENT : English Turkish Redhouse

yüzde yüz

A HUNDREDFOLD : English Turkish Redhouse

yüz kat, yüz misli

A KILO OF APPLES : English Turkish Redhouse

ir kilo elma

A KIND OF MILLIONAIRE : English Turkish Redhouse

milyoner gibi bir şey

A KNOCKOUT : English Turkish Redhouse

konuşma diliçok güzel/fevkalade biri/bir şey

A LABOR OF LOVE : English Turkish Redhouse

hatır veya zevk için yapılan iş, gönüllü yapılan iş

A LARGE PROPORTION OF THE PROFITS : English Turkish Redhouse

kârın büyük bir bölümü

A LEADING QUESTION : English Turkish Redhouse

verilecek cevabı belirleyen soru

A LITTLE BIT : English Turkish Redhouse

azıcık, bir parça