Multilingual Turkish Dictionary

English To Turkish

English To Turkish
BE STONE BROKE : English Turkish Redhouse

konuşma dilimeteliksiz olmak, beş parasız olmak

BE STONE COLD : English Turkish Redhouse

konuşma dilitamamıyla soğumuş olmak, buz gibi olmak

BE STONE DEAF : English Turkish Redhouse

konuşma dilitamamen sağır olmak, duvar gibi olmak

BE STRAIGHT WITH : English Turkish Redhouse

(biriyle) doğru/yalansız konuşmak; (birine) doğru söylemek

BE STRANDED : English Turkish Redhouse

mahsur kalmak.
(gemi) karaya oturmuş olmak

BE STRANGE BEDFELLOWS : English Turkish Redhouse

irbirine zıt oldukları halde belirli bir amaç için birlikte çalışmak

BE STRANGE TO : English Turkish Redhouse

(bir yer) (birine) yabancı olmak.
(bir şeyin) yabancısı olmak

BE STRONG IN : English Turkish Redhouse

(belirli bir konuda) iyi/yetenekli olmak

BE STUDDED WITH : English Turkish Redhouse

(bir şey) çok bulunmak.
yer yer bulunmak

BE SUBJECT TO : English Turkish Redhouse

e tabi/bağlı olmak.
Arasıra tekrarlanan bir durumu belirtmek için kullanılır
This river is subqect to floods. Bu nehir arasıra taşar

COMPLICATE : English Turkish Redhouse

com.pli.catekam'plıkeyt fiil karıştırmak, zorlaştırmak, güçleştirmek. sıfat karmaşık

COMPLICATED : English Turkish Redhouse

com.pli.cat.edsıfat
karmaşık.
çapraşık, anlaşılması güç, çözülmesi güç, muğlak

COMPLICATION : English Turkish Redhouse

com.pli.ca.tionkamplıkey'şın isim
karmaşık hale getirme.
(bir işe giriştikten sonra ortaya çıkan) engel, pürüz, güçlük, zorluk.
karmaşıklık, karışıklık.
tıbbi komplikasyon, ihtilat

COMPLICITY : English Turkish Redhouse

com.plic.i.tykımplîs'ıti isim
suç ortaklığı.
karmaşa

COMPLIMENT : English Turkish Redhouse

com.pli.mentkam'plımınt fiil
kompliman yapmak, iltifat etmek.
övmek. isim iltifat, kompliman

COMPLIMENTARY : English Turkish Redhouse

com.pli.men.ta.rysıfat
hediye olarak, ücretsiz, parasız.
iltifat eden; övgü dolu, övücü

COMPLIMENTS : English Turkish Redhouse

com.pli.mentskam'plımınts isim
selamlar.
saygılar.
tebrikler

COMPLIMENTS OF THE SEASON : English Turkish Redhouse

İngiliz İngilizcesitebrikler

COMPLY : English Turkish Redhouse

com.plykımplay' fiil
with
e uymak.
with itaat etmek

COMPONENT : English Turkish Redhouse

com.po.nentkımpo'nınt isim öğe, unsur, parça, eleman, cüz. sıfat bileşimde bulunan

COMPORT : English Turkish Redhouse

com.portkımpôrt' fiil with
e uymak,
e uygun olmak: The results comport with our expectations. Sonuçlar beklediğimiz gibi oldu

COMPORT ONESELF : English Turkish Redhouse

davranmak, hareket etmek: She always comports herself with dignity. O her zaman ağırbaşlı bir şekilde davranır

COMPOSE : English Turkish Redhouse

com.posekımpoz' fiil
(müzik, şiir) yazmak; beste yapmak; şiir yazmak.
(aralarındaki anlaşmazlıkları) gidermek

COMPOSE ONESELF : English Turkish Redhouse

kendine hâkim olmak, kendine gelmek

COMPOSER : English Turkish Redhouse

com.pos.erkımpo'zır isim besteci, bestekâr, kompozitör