Multilingual Turkish Dictionary

English To Turkish

English To Turkish
CROSSBRED : English Turkish Redhouse

cross.bredkrôs'bred sıfat melez

CROSSBREED : English Turkish Redhouse

cross.breedkrôs'brid fiil melezlemek, çaprazlamak. isim melez

CROSSCHECK : English Turkish Redhouse

cross.checkkrôs'çek fiil sağlamasını yapmak

CROSSING : English Turkish Redhouse

cross.ingkrôs'îng isim
geçiş.
geçiş yeri, geçit.
yaya geçidi

CROSSROAD : English Turkish Redhouse

cross.roadkrôs'rod isim ara yol, yan yol

CROSSROADS : English Turkish Redhouse

cross.roadsisim
kavşak; dörtyol ağzı.
dönüm noktası

CROSSWALK : English Turkish Redhouse

cross.walkkrôs'wôk isim yaya geçidi

CROSSWISE : English Turkish Redhouse

cross.wisekrôs'wayz sıfat çapraz. zarf çaprazlama

CROSSWORD PUZZLE : English Turkish Redhouse

ulmaca

CROTCH : English Turkish Redhouse

crotchkraç isim
çatal, dal ile gövdenin birleştiği yer.
anatomi kasık.
terzilik pantolon ağı

CROTCHET : English Turkish Redhouse

crotch.etkraç'ît isim garip merak; tuhaflık

CROTCHETY : English Turkish Redhouse

crotch.et.ysıfat
tuhaf, acayip.
huysuz, dırdırcı

CROUCH : English Turkish Redhouse

crouchkrauç fiil çömelmek. isim çömelme

CROUP : English Turkish Redhouse

croupkrup isim krup hastalığı, boğak

CROUPIER : English Turkish Redhouse

crou.pi.erkru'piyır isim krupiye

CROUTON : English Turkish Redhouse

crou.tonkru'tan, krutan' isim (çorbaya konulan) küp biçiminde doğranmış kızarmış ekmek

CROW : English Turkish Redhouse

crowkro fiil (crowed/[İngiliz İngilizcesi] crew)
(horoz) ötmek.
(over) (-den dolayı) sevinçle haykırmak

CROWBAR : English Turkish Redhouse

crow.barkro'bar isim manivela, levye, küskü

CROWD : English Turkish Redhouse

crowdkraud isim kalabalık. fiil
doluşmak, toplanmak, birikmek.
sıkıştırmak, doldurmak

CROWD INTO : English Turkish Redhouse

-e doluşmak

CROWD OUT : English Turkish Redhouse

sıkıştırarak çıkarmak, dışarıya itelemek.
(birisine) yer bırakmamak

CROWDED : English Turkish Redhouse

crowd.edsıfat kalabalık

CROWN : English Turkish Redhouse

crownkraun isim
taç.
hükümdarlık.
hükümdar.
tepe, baş.
kron (para birimi).
diştacı.
dişçilik kuron. fiil
taç giydirmek.
tamamlamak.
tepesini süslemek, taçlandırmak.
(dama oyununda) dama yapmak.
(dişe) kuron takmak.
konuşma dili kafasına vurmak

CRUCIAL : English Turkish Redhouse

cru.cialkru'şıl sıfat çok önemli, can alıcı, kritik

CRUCIFIX : English Turkish Redhouse

cru.ci.fixkru'sıfîks isim çarmıha gerilmiş İsa heykeli, krüsifi