Multilingual Turkish Dictionary

English To Turkish

English To Turkish
DISPATCH : English Turkish Redhouse

dis.patchdîspäç' isim
gönderme, sevketme.
(telgraf, faks) çekme.
mesaq; rapor: We have received a dispatch from headquarters. Karargâhtan bir mesaj aldık.
öldürme; idam etme.
acele, hız: He always acts with dispatch. Daima hızlı hareket eder. fiil
(kurye, mektup) göndermek.
(telgraf, faks) çekmek.
sevketmek, göndermek: The government has dispatched new troops to the front. Hükümet cepheye yeni askerler gönderdi.
öldürmek, idam etmek.
hızla bitirmek

DISPEL : English Turkish Redhouse

dis.peldîspel' fiil (dispelled, dispelling) dağıtmak, defetmek, gidermek

DISPENSABLE : English Turkish Redhouse

dis.pen.sa.bledîspen'sıbıl sıfat zorunlu olmayan, vazgeçilebilir

DISPENSARY : English Turkish Redhouse

dis.pen.sa.rydîspen'sıri isim dispanser

DISPENSATION : English Turkish Redhouse

dis.pen.sa.tiondîspınsey'şın isim
dağıtma, verme.
(kuraldışı bir şeyin yapılması için verilen) özel izin.
(bir dinin etkili olduğu) dönem

DISPENSE : English Turkish Redhouse

dis.pensedîspens' fiil
dağıtmak, vermek.
(ilaç) hazırlamak

DISPENSE WITH : English Turkish Redhouse

-den vazgeçmek;
i ekarte etmek

DISPENSE WITH THE NEED FOR : English Turkish Redhouse

-i gereksiz kılmak

DISPENSER : English Turkish Redhouse

dis.pens.erisim
dağıtan kimse, dağıtıcı.
dağıtma aracı/makinesi

DISPERSAL : English Turkish Redhouse

dis.pers.alisim dağıtma; dağılma

DISPERSE : English Turkish Redhouse

dis.persedîspırs' fiil
dağıtmak, yaymak; dağılmak.
fizik (ışınları) ayırmak

DISPIRITED : English Turkish Redhouse

dis.pir.it.eddîspîr'îtîd sıfat
morali bozuk.
cesareti kırık

DISPLACE : English Turkish Redhouse

dis.placedîspleys' fiil
yerinden çıkarmak, yerini değiştirmek.
yerini almak

DISPLAY : English Turkish Redhouse

dis.playdîspley' isim
gösterme, sergileme.
gösteriş.
bilgisayar görüntüleme. fiil
göstermek, sergilemek.
bilgisayar görüntülemek

DISPLEASE : English Turkish Redhouse

dis.pleasedîspliz' fiil canını sıkmak, sinirlendirmek

DISPLEASED : English Turkish Redhouse

dis.pleasedsıfat hoşnutsuz

DISPLEASURE : English Turkish Redhouse

dis.pleas.uredîspleq'ır isim hoşnutsuzluk, öfke

DISPOSABLE : English Turkish Redhouse

dis.pos.a.bledîspo'zıbıl sıfat kullanıldıktan sonra atılabilen

DISPOSAL : English Turkish Redhouse

dis.pos.aldîspo'zıl isim
yok etme, imha etme.
yerleştirme, yerleştirme düzeni.
satma; elden çıkarma.
hukuk tasarruf, kullanım

DISPOSAL UNIT : English Turkish Redhouse

çöp öğütücü

DISPOSE : English Turkish Redhouse

dis.posedîspoz' fiil
yerleştirmek.
hazırlamak

DISPOSE OF : English Turkish Redhouse

(belirli bir düzene göre) yerleştirmek.
(zaman, para v.b.'ni) (belirli bir biçimde) harcamak.
yok etmek, imha etmek.
satmak; elden çıkarmak; vermek; dağıtmak.
halletmek, tamamlamak

DISPOSITION : English Turkish Redhouse

dis.po.si.tiondîspızîş'ın isim
yaradılış, mizaç, tabiat.
yerleştirme.
satış; elden çıkarma; verme; dağıtma

DISPOSSESS : English Turkish Redhouse

dis.pos.sessdîspızes' fiil
hukuk mal ve mülküne el koymak; evinden çıkarmak, tahliye etmek.
yoksun bırakmak

DISPROPORTIONATE : English Turkish Redhouse

dis.pro.por.tion.atedîsprıpôr'şınît sıfat oransız; to ile orantılı olmayan