Multilingual Turkish Dictionary

English To Turkish

English To Turkish
DO HONOR TO : English Turkish Redhouse

şereflendirmek, şeref kazandırmak

DO IN : English Turkish Redhouse

argoöldürmek

DO JUSTICE : English Turkish Redhouse

adil bir şekilde davranmak; adalet dağıtmak.
to (bir şeyi) gerektiği gibi yapmak: That painting doesn't do qustice to the valley's beauty. O tablo vadinin güzelliğini yeterince aksettirmiyor

DO OBEISANCE TO : English Turkish Redhouse

-e saygı göstermek

DO ONE'S BEST : English Turkish Redhouse

elinden geleni yapmak

DO ONE'S DAMNEDEST : English Turkish Redhouse

elinden geleni yapmak

DO ONE'S DUTY : English Turkish Redhouse

görevini yerine getirmek

DO ONE'S HAIR : English Turkish Redhouse

saçlarını düzeltmek, saçını yapmak

DO ONE'S OWN THING : English Turkish Redhouse

konuşma dilibaşkalarına pek aldırış etmeden kendi seçtiği bir yolda gitmek

DO ONE'S SHOPPING : English Turkish Redhouse

alışverişini yapmak

DO ONE'S STUFF : English Turkish Redhouse

konuşma dilimarifetini göstermek

DO ONE'S UTMOST : English Turkish Redhouse

elinden geleni yapmak

DO ONESELF JUSTICE : English Turkish Redhouse

her zamanki performansı göstermek: He didn't do himself justice in the concert last night. Dün geceki konserde her zamanki performansını gösteremedi

DO ONESELF UP : English Turkish Redhouse

konuşma dilisüslenmek, süslenip püslenmek

DO OVER AGAIN : English Turkish Redhouse

yeni baştan yapmak

DO OVERTIME : English Turkish Redhouse

fazla mesai yapmak

DO PENANCE : English Turkish Redhouse

ir günahı bağışlatmak için papazın önerdiği kefareti yerine getirmek

DO SOMEONE A DIRT : English Turkish Redhouse

irine kahpelik etmek; birine kalleşlik etmek

DO SOMEONE A FAVOR : English Turkish Redhouse

irine bir iyilik etmek/yapmak

DO SOMEONE AN INJUSTICE : English Turkish Redhouse

irisine haksızlık etmek

DO SOMEONE DIRT : English Turkish Redhouse

konuşma dilibirine kötülük etmek

DO SOMEONE GOOD : English Turkish Redhouse

irine iyi gelmek

DO SOMEONE JUSTICE : English Turkish Redhouse

irinin hakkını vermek, birine hakça davranmak

DO SOMEONE PROUD : English Turkish Redhouse

konuşma dili
birini çok iyi ağırlamak.
birine gurur vermek

DO SOMETHING BEHIND ONE'S BACK : English Turkish Redhouse

irisinden gizli yapmak