Multilingual Turkish Dictionary

English To Turkish

English To Turkish
ENDORSE A BILL : English Turkish Redhouse

çeki ciro etmek

ENDORSEMENT : English Turkish Redhouse

en.dorse.mentîndôrs'mınt isim
ciro.
onay

ENDOW : English Turkish Redhouse

en.dowîndau' fiil with
e bağışta bulunmak

ENDOWMENT : English Turkish Redhouse

en.dow.mentisim
Allah vergisi, doğuştan gelen özel yetenek.
bağışlardan oluşan toplu sermaye.
bağışta bulunma

ENDURABLE : English Turkish Redhouse

en.dur.ablesıfat dayanılabilir

ENDURANCE : English Turkish Redhouse

en.dur.anceîndûr'ıns isim dayanma gücü, tahammül

ENDURE : English Turkish Redhouse

en.dureîndûr', îndyûr' fiil dayanmak, tahammül etmek, çekmek, kaldırmak

ENDURING : English Turkish Redhouse

en.dur.ingîndûr'îng, îndyûr'îng sıfat
dayanıklı.
devamlı, sürekli

ENDWAYS : English Turkish Redhouse

end.waysend'weyz zarf
dik, dikine.
ucu ileriye doğru; uzunluğuna.
uç uca

ENDWISE : English Turkish Redhouse

end.wiseend'wayz zarf bakınız endways

ENEMA : English Turkish Redhouse

en.e.maen'ımı isim, tıbbi lavman, tenkıye

ENEMY : English Turkish Redhouse

en.e.myen'ımi isim düşman

ENERGETIC : English Turkish Redhouse

en.er.get.icenırcet'îk sıfat enerqik, faal

ENERGIZE : English Turkish Redhouse

en.er.gizeen'ırcayz fiil enerqi vermek, güç vermek

ENERGY : English Turkish Redhouse

en.er.gyen'ırci isim
enerqi, erke.
enerji, güç, kuvvet

ENERGY CRISIS : English Turkish Redhouse

enerji krizi

ENERVATE : English Turkish Redhouse

en.er.vateen'ırveyt fiil zayıflatmak, kuvvetten düşürmek

ENFOLD : English Turkish Redhouse

en.foldînfold' fiil
katlamak, sarmak.
kucaklamak, bağrına basmak

ENFORCE : English Turkish Redhouse

en.forceînfôrs' fiil uygulamak, tatbik etmek, yerine getirmek

ENFORCEABLE : English Turkish Redhouse

en.force.ablesıfat uygulanabilir

ENFORCEMENT : English Turkish Redhouse

en.force.mentisim uygulama

ENFRANCHISE : English Turkish Redhouse

en.fran.chiseînfrän'çayz fiil oy hakkı vermek

ENG. : English Turkish Redhouse

Eng.kısaltma «England» English

ENGAGE : English Turkish Redhouse

en.gageîngeyc' fiil
işe almak, tutmak, angaqe etmek.
birbirine girmek, çarpışmak.
söz vermek, taahhüt etmek.
makine birbirine geçmek; birbirine geçirmek, birbirine tutturmak

ENGAGE IN : English Turkish Redhouse

ile meşgul olmak