Multilingual Turkish Dictionary

English To Turkish

English To Turkish
FALL FLAT : English Turkish Redhouse

umulan rağbeti hiç görmemek

FALL FOR : English Turkish Redhouse

argo
aldatılmak.
çok beğenmek, bayılmak

FALL FOUL OF : English Turkish Redhouse

ile çatışmak

FALL GUY : English Turkish Redhouse

başkasının cezasını çeken kimse.
dolandırılan kimse.
keriz, enayi

FALL ILL : English Turkish Redhouse

hastalanmak

FALL IN : English Turkish Redhouse

dizilmek, sıraya girmek

FALL IN BATTLE : English Turkish Redhouse

askerisavaşırken ölmek

FALL IN LOVE : English Turkish Redhouse

âşık olmak

FALL IN LOVE WITH : English Turkish Redhouse

-e âşık olmak

FALL INTO A TRAP : English Turkish Redhouse

tuzağa düşmek

FALL INTO DISFAVOR : English Turkish Redhouse

gözden düşmek

FALL INTO DISREPUTE : English Turkish Redhouse

adı kötüye çıkmak

FALL INTO DISUSE : English Turkish Redhouse

kullanılmaz olmak, bırakılmak, terkedilmek

FALL INTO ERROR : English Turkish Redhouse

hataya düşmek

FALL OFF : English Turkish Redhouse

azalmak, düşmek.
bozulmak

FALL ON : English Turkish Redhouse

-e hücum etmek,
e saldırmak

FALL ON ONE'S FEET : English Turkish Redhouse

dört ayağının üstüne düşmek, atlatmak, sıyrılmak, başarmak

FALL OUT : English Turkish Redhouse

kavga etmek, bozuşmak.
askeri sıradan çıkmak

FALL OVER : English Turkish Redhouse

yıkılmak

FALL OVER ONESELF : English Turkish Redhouse

kendini çok istekli göstermek

FALL PROSTRATE : English Turkish Redhouse

yüzüstü düşmek, yüzükoyun kapaklanmak

FALL SHORT : English Turkish Redhouse

of
e varamamak;
e varmamak.
(of) (para, malzeme) (birinin) ihtiyaçlarını karşılayacak kadar olmamak. That week I had fallen short of money. O hafta param yeterli değildi. Our food supplies began to fall short. Kumanyamız tükenmeye başladı

FALL THROUGH : English Turkish Redhouse

suya düşmek, gerçekleşmemek

FALL TO : English Turkish Redhouse

yemeğe/savaşa başlamak;
e başlamak,
e koyulmak

FALL UPON : English Turkish Redhouse

-e saldırmak