Multilingual Turkish Dictionary

English To Turkish

English To Turkish
FATIGUE : English Turkish Redhouse

fa.tiguefıtig' isim yorgunluk, bitkinlik. fiil yormak

FATTEN : English Turkish Redhouse

fat.tenfät'ın fiil semirtmek, şişmanlatmak; semirmek, şişmanlamak

FATTY : English Turkish Redhouse

fat.tyfät'i sıfat yağlı. isim, aşağılayıcı şişko, dobiş

FATTY ACID : English Turkish Redhouse

kimyayağ asidi

FATUITY : English Turkish Redhouse

fa.tu.i.tyfıtu'wıti isim hebennekalık, budalalık

FATUOUS : English Turkish Redhouse

fat.u.ousfäç'ıwıs sıfat
hebenneka, kendini akıllı sanan budala.
budalaca

FAUCET : English Turkish Redhouse

fau.cetfô'sît isim musluk

FAULT : English Turkish Redhouse

faultfôlt isim
(birinin karakterinde) kusur, noksan.
yanlış, kabahat.
jeoloji kırık, fay.
tenis servis hatası. fiil
de kusur bulmak

FAULTLESS : English Turkish Redhouse

fault.lesssıfat
kusursuz, noksansız.
yanlışsız

FAULTLESSNESS : English Turkish Redhouse

fault.less.nessisim
noksansızlık.
yanlışsızlık

FAULTY : English Turkish Redhouse

fault.yfôl'ti sıfat
kusurlu, defolu.
çürük, sağlam bir temele dayanmayan

FAUNA : English Turkish Redhouse

fau.nafô'nı isim (faunas/faunae) fauna, direy

FAUX PAS : English Turkish Redhouse

faux pasfo pa' falso, pot

FAVA BEAN : English Turkish Redhouse

akla

FAVOR : English Turkish Redhouse

fa.vorfey'vır isim
beğenme, onay; sevgi, sempati.
iltimas, kayırma.
iyilik, lütuf.
(bir davete katılanlara verilen) ufak hediye. fiil
tarafını tutmak.
tercih etmek.
benzemek

FAVORABLE : English Turkish Redhouse

fa.vor.a.blefey'vırıbıl sıfat
uygun, müsait.
hoşa giden, iyi

FAVORITE : English Turkish Redhouse

fa.vor.itefey'vırît isim
çok sevilen kimse veya şey; sevgili, gözde.
favori, kazanacağına inanılan yarışçı. sıfat en çok sevilen, favori, gözde

FAVORITISM : English Turkish Redhouse

fa.vor.it.ismisim kayırıcılık

FAVOUR : English Turkish Redhouse

fa.vourfey'vır isim, fiil, İngiliz İngilizcesi bakınız favor

FAWN : English Turkish Redhouse

fawnfôn fiil yaltaklanmak, dalkavukluk etmek

FAX : English Turkish Redhouse

faxfäks isim
faks makinesi, faks.
faksla gelen mesaj, faks. fiil fakslamak

FAZE : English Turkish Redhouse

fazefeyz fiil, konuşma dili etkilemek: It didn't faze him at all. Onu hiç etkilemedi

FAÇADE : English Turkish Redhouse

fa.çadefısad' isim
(yapılarda) ön yüz, ön cephe.
(gerçeği maskeleyen bir) dış görünüş

FBI : English Turkish Redhouse

FBIef'bi'ay' kısaltma Federal Bureau of Investigation

FEAR : English Turkish Redhouse

fearfîr fiil korkmak