Multilingual Turkish Dictionary English To Turkish

FEZ : English Turkish Redhouse

fezfez isim (fezzes) fes

FIANCÉ : English Turkish Redhouse

fi.an.céfiyansey' eril, isim nişanlı

FIANCÉE : English Turkish Redhouse

fi.an.céefiyansey' dişil, isim nişanlı

FIASCO : English Turkish Redhouse

fi.as.cofiyäs'ko isim fiyasko

FIAT : English Turkish Redhouse

fi.atfi'yat, fi'yıt, fay'ıt, fay'ät isim
emir.
karar

FIB : English Turkish Redhouse

fibfib fiil (fibbed, fibbing) yalan söylemek, uydurmak, atmak. isim küçük yalan

FIBER : English Turkish Redhouse

fi.berfay'bır isim lif

FIBERGLASS : English Turkish Redhouse

fi.ber.glassisim cam elyafı

FIBRE : English Turkish Redhouse

fi.brefay'bır isim, İngiliz İngilizcesi bakınız fiber

FIBROUS : English Turkish Redhouse

fi.brousfay'brıs sıfat lifli

FICKLE : English Turkish Redhouse

fick.lefîk'ıl sıfat
(aşkta) vefasız, hercai.
fırdöndü, hercai, değişken; kaypak, dönek

FICTION : English Turkish Redhouse

fic.tionfîk'şın isim
roman ve hikâye edebiyatı.
hukuk kolaylık olsun diye gerçek gibi farzolunan şey, mevhume

FICTIONALISE : English Turkish Redhouse

fic.tion.al.isefîk'şınılayz fiil, İngiliz İngilizcesi bakınız fictionalize

FICTIONALIZE : English Turkish Redhouse

fic.tion.al.izefîk'şınılayz fiil hikâye veya roman şekline sokmak

FICTITIOUS : English Turkish Redhouse

fic.ti.tiousfîktîş'ıs sıfat uydurma, hayali

FIDDLE : English Turkish Redhouse

fid.dlefîd'ıl isim, konuşma dili keman. fiil, konuşma dili
keman çalmak.
vakit geçirmek, oyalanmak

FIDDLE AROUND : English Turkish Redhouse

vakit geçirmek, oyalanmak

FIDDLE AWAY : English Turkish Redhouse

(zamanı) boş geçirmek

FIDDLE! : English Turkish Redhouse

ünlemHay Allah!

FIDDLE-FADDLE : English Turkish Redhouse

fid.dle-fad.dlefîd'ılfäd'ıl isim saçma sapan sözler

FIDELITY : English Turkish Redhouse

fi.del.i.tyfaydel'ıti isim sadakat, vefa

FIDGET : English Turkish Redhouse

fidg.etfîc'ît fiil rahat oturamamak, yerinde duramamak, durmadan kımıldamak

FIDGETY : English Turkish Redhouse

fid.getysıfat rahat durmayan, kıpır kıpır

FIEF : English Turkish Redhouse

fieffif isim tımar, zeamet

FIELD : English Turkish Redhouse

fieldfild isim
tarla.
çayır; otlak, mera.
alan, saha. fiil (bir spor takımını) sahaya çıkarmak