English To Turkish
FLAG DOWN A TAXI : English Turkish Redhouse
taksi çevirmek
FLAGPOLE : English Turkish Redhouse
flag.poleisim gönder, bayrak direği
FLAGRANT : English Turkish Redhouse
fla.grantfley'grınt sıfat göze batan (kötülük, ahlaksızlık); pervasız (suç işleyen kimse)
FLAGRANTE DELICTO : English Turkish Redhouse
fla.gran.te de.lic.toflıgrän'ti dîlîk'to suçüstü, cürmü meşhut halinde
FLAGSHIP : English Turkish Redhouse
flag.shipisim
amiral gemisi.
bir şirket grubundaki en önemli şirket: The Chicago Hilton is the flagship of the Hilton chain of hotels. Şikago Hiltonu, Hilton otel zincirinin baş oteli
FLAGSTAFF : English Turkish Redhouse
flag.staffisim gönder, bayrak direği
FLAGSTONE : English Turkish Redhouse
flag.stoneisim büyük ve yassı kaldırım taşı
FLAIR : English Turkish Redhouse
flairfler isim
yetenek, kabiliyet.
içgüdü
FLAKE : English Turkish Redhouse
flakefleyk isim
ince bir tabaka halinde olan parça.
ince bir tabaka halindeki kar tanesi. fiil (of/away) (boya tabakaları v.b.) kabarıp dökülmek; tabaka halinde dökülmek
FLAMBEAU : English Turkish Redhouse
flam.beaufläm'bo isim meşale
FLAMBOYANT : English Turkish Redhouse
flam.boy.antflämboy'ınt sıfat
frapan, göze çarpan (renk).
aşırı davranışlarından dolayı göze çarpan (kimse)
FLAME : English Turkish Redhouse
flamefleym isim
alev, yalaz.
konuşma dili sevgili. fiil alev alev yanmak
FLAMETHROWER : English Turkish Redhouse
flame.throw.erisim alev makinesi
FLAMINGO : English Turkish Redhouse
fla.min.goflımîng'go isim (flamingos/flamingoes) flamingo
FLAMMABLE : English Turkish Redhouse
flam.ma.blefläm'ıbıl sıfat yanıcı
FLANDERS : English Turkish Redhouse
Flan.dersflän'dırz isim Flandra
FLANGE : English Turkish Redhouse
flangeflänc isim flanş
FLANK : English Turkish Redhouse
flankflängk isim
böğür.
denizcilikle ilgili yan. fiil, askeri
yandan kuşatmak.
yan saldırısı yapmak, yan taarruzu yapmak
FLANK ATTACK : English Turkish Redhouse
askeriyan saldırısı, yan taarruzu
FLANKING ACTION : English Turkish Redhouse
askeriyan hareketi
FLANNEL : English Turkish Redhouse
flan.nelflän'ıl isim
flanel.
pazen.
İngiliz İngilizcesi elbezi; sabun bezi, sabunluk.
İngiliz İngilizcesi saçma, palavra
FLANNELETTE : English Turkish Redhouse
flan.nel.etteisim pazen
FLAP : English Turkish Redhouse
flapfläp isim
(kanat) çırpma, çırpıntı, çırpış.
(yelken, bayrak, v.b.) dalgalanma.
(zarfa ait) kapak.
(kaskette) kulaklık.
(çadıra ait) etek.
(uçağın kanadındaki) kanatçık.
(masaya ait) kanat. fiil (flapped, flapping)
(kuş) (kanatlarını) çırpmak.
(bayrak, yelken, v.b.) (rüzgârda) dalgalanmak
FLARE : English Turkish Redhouse
flarefler fiil
parlamak, alevlenmek.
parlamak, ışık saçmak.
(etekler) kabarmak.
up parlamak, öfkelenmek. isim
askeri aydınlatma cephanesi.
denizcilikle ilgili işaret fişeği
FLASH : English Turkish Redhouse
flashfläş isim
ani bir parıldama.
flaş, kısa fakat önemli bir haber.
fotoğrafçılık flaş aygıtı, flaş.
cep feneri
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani