Multilingual Turkish Dictionary

English To Turkish

English To Turkish
FLOWING : English Turkish Redhouse

flow.ingsıfat
akan.
akıcı

FLOWN : English Turkish Redhouse

flownflon fiil bakınız fly

FLU : English Turkish Redhouse

fluflu isim grip

FLUCTUATE : English Turkish Redhouse

fluc.tu.atefl^k'çuweyt fiil
yükselip alçalmak; inip çıkmak.
değişmek.
ticaret dalgalanmak

FLUCTUATION : English Turkish Redhouse

fluc.tu.a.tionisim
yükselip alçalma; inip çıkma.
değişme.
ticaret dalgalanma

FLUE : English Turkish Redhouse

flueflu isim büyük bir baca içindeki birkaç ayrı duman yolunun her biri; duman yolu

FLUENCY : English Turkish Redhouse

flu.en.cyfluw'ınsi isim (dilde) akıcılık

FLUENT : English Turkish Redhouse

flu.entfluw'ınt sıfat akıcı (yazı, üslup); akıcı bir şekilde konuşan (biri)

FLUENTLY : English Turkish Redhouse

flu.ent.lyzarf akıcı bir şekilde

FLUFF : English Turkish Redhouse

flufffl^f isim (halıdan, kumaştan dökülmüş) hav. fiil (tüylerini, saçını) kabartmak

FLUFFY : English Turkish Redhouse

fluffysıfat tüyleri kabarık

FLUID : English Turkish Redhouse

flu.idflu'wîd sıfat akıcı; akışkan. isim sıvı; akışkan

FLUID OUNCE : English Turkish Redhouse

23,59 cc.
İngiliz İngilizcesi
67 cc

FLUKE : English Turkish Redhouse

flukefluk isim (bir) şans, şans eseri

FLUNG : English Turkish Redhouse

flungfl^ng fiil bakınız fling

FLUNK : English Turkish Redhouse

flunkfl^ngk fiil, konuşma dili
(sınavda) çakmak; çaktırmak.
(sınıfta) kalmak; (sınıfta) bırakmak

FLUNK OUT : English Turkish Redhouse

aşarısızlıktan dolayı okulu bırakmak zorunda kalmak

FLUNKY : English Turkish Redhouse

flun.kyfl^ng'ki isim
birinin emirlerine koşan, uşak, piyon.
dalkavuk

FLUORESCENT : English Turkish Redhouse

flu.o.res.centflûres'ınt sıfat floresan

FLUORESCENT LIGHT : English Turkish Redhouse

floresan lamba, floresan.
floresan ışık

FLUORIDE : English Turkish Redhouse

flu.o.rideflû'rayd isim, kimya flüorür

FLURRY : English Turkish Redhouse

flur.ryflır'i isim
kısa süren hafif bir kar yağışı.
kısa süren bir heyecan veya telaş.
ticaret borsada kısa süren bir fiyat yükselişi veya inişi

FLUSH : English Turkish Redhouse

flushfl^ş sıfat
düz, aynı hizada olan.
konuşma dili üzerinde bol para olan. fiil
(av kuşunu) ürkütüp uçurmak.
(yüzü) kızarmak; (yanaklarını) kızartmak. isim (yüzde) kızartı

FLUSH SOMEONE OUT : English Turkish Redhouse

irini saklandığı yerden çıkarmak

FLUSH SOMETHING DOWN THE TOILET : English Turkish Redhouse

tuvalete atıp sifonu çekmek