Multilingual Turkish Dictionary

English To Turkish

English To Turkish
GASTRONOMIC : English Turkish Redhouse

gas.tro.nom.icgästrınam'îk sıfat gastronomik

GASTRONOMY : English Turkish Redhouse

gas.tron.o.mygästranımi' isim gastronomi, iyi yemek yeme ve yemekten anlama sanatı

GASWORKS : English Turkish Redhouse

gas.worksgäs'wırks isim gazhane

GATE : English Turkish Redhouse

gategeyt isim
kapı (kapı aralığını kapayan kanat).
kanal kapağı.
(maç, konser, sirk v.b.'nde bilet satışından sağlanan) hâsılat; gişe hâsılatı

GATECRASHER : English Turkish Redhouse

gate.crash.erisim, konuşma dili parasız veya davetiyesiz giren kimse

GATEWAY : English Turkish Redhouse

gate.wayisim
kapı aralığı, kapı.
giriş

GATHER : English Turkish Redhouse

gath.ergädh'ır fiil
toplamak, bir araya getirmek; toplanmak, bir araya gelmek.
devşirmek, toplamak.
anlamak, sonuç çıkarmak.
büzmek.
(irin) toplanmak. isim büzgü

GATHER SPEED : English Turkish Redhouse

hız kazanmak

GATHERING : English Turkish Redhouse

gath.er.inggädh'ırîng isim toplantı

GATT : English Turkish Redhouse

GATTgät kısaltma General Agreement on Tariffs and Trade

GAUCHE : English Turkish Redhouse

gauchegoş sıfat
pot kıran, gaf yapan.
uygunsuz, münasebetsiz

GAUDY : English Turkish Redhouse

gaud.ygô'di sıfat
çiğ (renk); çiğ renkli.
aşırı ve zevksiz bir şekilde süslü

GAUGE : English Turkish Redhouse

gaugegeyc isim
çap; ölçü; kalınlık.
demiryolu ray açıklığı.
ölçme aleti. fiil
ölçmek.
ölçümlemek

GAUNT : English Turkish Redhouse

gauntgônt sıfat sıska, çok zayıf ve kuru

GAUNTLET : English Turkish Redhouse

gaunt.letgônt'lît isim bakınız run the gauntlet

GAUZE : English Turkish Redhouse

gauzegôz isim gaz bezi, gazlı bez

GAVE : English Turkish Redhouse

gavegeyv fiil bakınız give

GAVEL : English Turkish Redhouse

gav.elgäv'ıl isim (toplantıda oturumun açıldığını ilan etmek için başkanın masaya vurduğu) tokmak

GAWK : English Turkish Redhouse

gawkgôk fiil aval aval bakmak, bön bön bakmak

GAWKY : English Turkish Redhouse

gawkysıfat kolları, bacakları uzun, biçimsiz ve hantal

GAWP : English Turkish Redhouse

gawpgôp fiil at ağzı açık bir şekilde seyretmek; aval aval bakmak, bön bön bakmak

GAY : English Turkish Redhouse

gaygey sıfat
neşeli, şen.
canlı, parlak ve güzel (renk); parlak ve güzel renkli.
eşcinsel, homoseksüel. isim eşcinsel, homoseksüel

GAZE : English Turkish Redhouse

gazegeyz fiil at gözünü dikip bakmak, seyretmek. isim dik bakış

GAZEBO : English Turkish Redhouse

ga.ze.bogızi'bo isim belveder; güzel manzaralı kameriye, çardak, pavyon; bir yapının üzerindeki teras veya pavyon

GAZELLE : English Turkish Redhouse

ga.zellegızel' isim ceylan, ahu, gazal