Multilingual Turkish Dictionary

English To Turkish

English To Turkish
GOSSIP : English Turkish Redhouse

gos.sipgas'ıp isim
dedikodu.
dedikoducu kimse. fiil
dedikodu yapmak.
about
in dedikodusunu yapmak

GOT : English Turkish Redhouse

gotgat fiil bakınız get

GOTHIC : English Turkish Redhouse

Goth.icgath'îk sıfat, mimarlık Gotik

GOTTEN : English Turkish Redhouse

got.tengat'ın fiil bakınız get

GOUGE : English Turkish Redhouse

gougegauc isim iskarpela, oyma kalemi. fiil iskarpelayla oymak

GOURD : English Turkish Redhouse

gourdgôrd isim
sukabağı.
(sukabağından yapılmış) su kabı

GOUT : English Turkish Redhouse

goutgaut isim, tıbbi gut, damla hastalığı

GOVERN : English Turkish Redhouse

gov.erng^v'ırn fiil
yönetmek, idare etmek.
iktidarda bulunmak

GOVERNANCE : English Turkish Redhouse

gov.ern.anceg^v'ırnıns isim yönetim, idare

GOVERNESS : English Turkish Redhouse

gov.ern.essg^v'ırnîs isim mürebbiye

GOVERNMEN'TAL : English Turkish Redhouse

sıfatidari, hükümete ait

GOVERNMENT : English Turkish Redhouse

gov.ern.mentg^v'ırnmınt isim
hükümet, devlet yönetimi.
idare, yönetme, yönetim

GOVERNOR : English Turkish Redhouse

gov.er.norg^v'ırnır isim
vali.
yönetici, idareci.
makine regülatör

GOVERNORSHIP : English Turkish Redhouse

gov.er.nor.shipisim valilik

GOWN : English Turkish Redhouse

gowngaun isim
uzun etekli kadın elbisesi.
gecelik.
sabahlık (giysi).
cüppe

GP : English Turkish Redhouse

GPci'pi' kısaltma «grade» general practitioner general practice

GR. : English Turkish Redhouse

gr.kısaltma «grade» grain gram grammar gravity gross group great

GR. WT. : English Turkish Redhouse

gr. wt.kısaltma gross weight

GRAB : English Turkish Redhouse

grabgräb fiil (grabbed, grabbing)
kapmak, çabucak ve zorla elinden almak.
(elle) tutmak.
at
i (elle) tutmaya çalışmak. isim bakınız be up for grabs

GRACE : English Turkish Redhouse

gracegreys isim
zarafet, letafet, incelik.
(Allaha özgü) inayet.
Hristiyanlık (yemekten önce veya sonra söylenen) şükran duası.
ertelenme süresi: I'll give you a week's grace. Sana bir haftalık mühlet vereceğim. fiil şereflendirmek, onurlandırmak

GRACEFUL : English Turkish Redhouse

grace.fulgreys'fıl sıfat zarif, latif

GRACELESS : English Turkish Redhouse

grace.lessgreys'lîs sıfat
kaba, görgüsüz.
çirkin.
zarafetten yoksun

GRACIOUS : English Turkish Redhouse

gra.ciousgrey'şıs sıfat kibar, ince, hoş. ünlem Hay Allah!/Allah Allah!

GRAD : English Turkish Redhouse

gradgräd isim, konuşma dili mezun

GRADATION : English Turkish Redhouse

gra.da.tiongreydey'şın isim
derece, aşama.
bir tondan diğer bir tona geçme; geçiş