English To Turkish
IMPENITENT : English Turkish Redhouse
im.pen.i.tentîmpen'ıtınt sıfat pişman olmayan, pişmanlık duymayan
IMPERATIVE : English Turkish Redhouse
im.per.a.tiveîmper'ıtîv sıfat
zorunlu, mecburi.
emreden.
dilbilgisi emir belirten. isim
zorunlu şey.
zorunluk, zorunluluk.
emir.
dilbilgisi emir kipi
IMPERCEPTIBLE : English Turkish Redhouse
im.per.cep.ti.bleîmpırsep'tıbıl sıfat görülmez, seçilmez, farkedilmez, hissedilmez; belli belirsiz
IMPERFECT : English Turkish Redhouse
im.per.fectîmpır'fîkt sıfat
eksik, noksan, kusurlu.
defolu.
dilbilgisi bitmemiş bir eylemi gösteren (zaman). isim, dilbilgisi bitmemiş bir eylemi gösteren zaman veya fiil
IMPERFECTION : English Turkish Redhouse
im.per.fec.tionîmpırfek'şın isim kusur, eksiklik
IMPERIAL : English Turkish Redhouse
im.pe.ri.alîmpîr'iyıl sıfat
imparatora özgü; imparatorluğa ait.
şahane. isim keçisakalı
IMPERIALISM : English Turkish Redhouse
im.pe.ri.al.ismîmpîr'iyılîzım isim
imparatorluk sistemi.
emperyalizm, yayılımcılık
IMPERIALIST : English Turkish Redhouse
im.pe.ri.al.istisim emperyalist, yayılımcı
IMPERIALISTIC : English Turkish Redhouse
im.pe.ri.al.ist.icîmpirîyılîs'tîk sıfat emperyalist, yayılımcı
IMPERIL : English Turkish Redhouse
im.per.ilîmper'îl fiil (imperiled/imperilled, imperiling/imperilling) tehlikeye atmak
IMPERIOUS : English Turkish Redhouse
im.pe.ri.ousîmpîr'iyıs sıfat emretmeyi seven, buyurgan; amirane
IMPERISHABLE : English Turkish Redhouse
im.per.ish.a.bleîmper'îşıbıl sıfat bozulmaz, çürümez, yok olmaz
IMPERMANENT : English Turkish Redhouse
im.per.ma.nentîmpır'mınınt sıfat geçici, kalıcı olmayan
IMPERMEABLE : English Turkish Redhouse
im.per.me.a.bleîmpır'miyıbıl sıfat
sugeçirmez; hava geçirmez.
geçirimsiz (toprak)
IMPERSONAL : English Turkish Redhouse
im.per.son.alîmpır'sınıl sıfat kişisel olmayan, kişilikdışı
IMPERSONATE : English Turkish Redhouse
im.per.son.ateîmpır'sıneyt fiil
taklit etmek.
canlandırmak, temsil etmek
IMPERSONATION : English Turkish Redhouse
im.per.son.ationisim
taklit etme.
canlandırma
IMPERTINENCE : English Turkish Redhouse
im.per.ti.nenceisim küstahlık; münasebetsizlik
IMPERTINENCY : English Turkish Redhouse
im.per.ti.nen.cyisim küstahlık; münasebetsizlik
IMPERTINENT : English Turkish Redhouse
im.per.ti.nentîmpır'tınınt sıfat terbiyesiz, küstah; münasebetsiz
IMPERTURBABLE : English Turkish Redhouse
im.per.turb.a.bleîmpırtır'bıbıl sıfat ağırbaşlı, temkinli, istifini bozmayan, soğukkanlı
IMPERVIOUS : English Turkish Redhouse
im.per.vi.ousîmpır'viyıs sıfat
to (su, hava v.b.'ni) geçirmez.
nüfuz edilemeyen.
to (öğüt, eleştiri v.b.'ne) kulak asmaz, (öğüt, eleştiri v.b.'ni) dinlemez.
to (korku, acı v.b.'nden) etkilenmez
IMPETUOUS : English Turkish Redhouse
im.pet.u.ousîmpeç'uwıs sıfat
aceleci.
düşünmeden yapılan.
sert, şiddetli.
çabuk, hızlı
IMPETUS : English Turkish Redhouse
im.pe.tusîm'pıtıs isim
güç, zor, şiddet.
uyarı; dürtü; güdü
IMPIETY : English Turkish Redhouse
im.pi.e.tyîmpay'ıti isim Allaha karşı saygısızlık
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani