Multilingual Turkish Dictionary English To Turkish

IN THE LIMELIGHT : English Turkish Redhouse

genel ilgiyi üzerinde toplamış, revaçta, gözde.
herkes tarafından bilinen

IN THE LONG RUN : English Turkish Redhouse

konuşma diliuzun vadede

IN THE LONG TERM : English Turkish Redhouse

uzun vadede

IN THE LUMP : English Turkish Redhouse

ütünüyle, bütün olarak

IN THE MAIN : English Turkish Redhouse

çoğunlukla, çoğu

IN THE MAKING : English Turkish Redhouse

olmakta, yapılmakta

IN THE MATTER OF : English Turkish Redhouse

konusunda

IN THE MEANTIME : English Turkish Redhouse

o/bu arada, o/bu süre içinde

IN THE MIDST OF : English Turkish Redhouse

-in ortasında,
in arasında

IN THE MORNING : English Turkish Redhouse

sabahleyin

IN THE NAME OF : English Turkish Redhouse

adına, namına, yerine.
başı için, hakkı için, aşkına

IN THE NATURE OF THINGS : English Turkish Redhouse

doğal olarak, tabiatıyla

IN THE NEIGHBORHOOD OF : English Turkish Redhouse

yaklaşık olarak, civarında

IN THE NICK OF TIME : English Turkish Redhouse

tam zamanında (Gecikmeye hiç yer olmayan durumlar için kullanılır.)

IN THE NUDE : English Turkish Redhouse

çıplak

IN THE OFFING : English Turkish Redhouse

yakında, pek uzak olmayan (olay)

IN THE OPEN : English Turkish Redhouse

açık havada

IN THE PRESENCE OF A LARGE COMPANY : English Turkish Redhouse

üyük bir topluluk önünde

IN THE PRESENT CASE : English Turkish Redhouse

u durumda

IN THE PROCESS OF TIME : English Turkish Redhouse

zamanla, zaman geçtikçe

IN THE RAW : English Turkish Redhouse

doğal halde, işlenmemiş.
konuşma dili çıplak

IN THE ROUGH : English Turkish Redhouse

kaba taslak durumda.
işlenmemiş durumda

IN THE SAME BREATH : English Turkish Redhouse

ir solukta, aynı zamanda

IN THE SECOND PLACE : English Turkish Redhouse

ikinci olarak, ondan sonra

IN THE SHORT RUN : English Turkish Redhouse

konuşma dilikısa vadede