Multilingual Turkish Dictionary

English To Turkish

English To Turkish
PACKER : English Turkish Redhouse

pack.erpäk'ır isim paketçi; ambalaqcı

PACKET : English Turkish Redhouse

pack.etpäk'ît isim
paket.
bohça, çıkın

PACKHORSE : English Turkish Redhouse

pack.horsepäk'hôrs isim yük beygiri

PACKING : English Turkish Redhouse

pack.ingpäk'îng isim
paketleme, paket etme; ambalaqlama.
ambalaj.
salmastra, tıkaç, conta

PACKING BOX : English Turkish Redhouse

eşya sandığı

PACKING CASE : English Turkish Redhouse

eşya sandığı

PACKINGHOUSE : English Turkish Redhouse

pack.ing.houseisim büyük mezbaha

PACKSADDLE : English Turkish Redhouse

pack.sad.dlepäk'sädıl isim semer

PACT : English Turkish Redhouse

pactpäkt isim pakt, antlaşma; sözleşme

PAD : English Turkish Redhouse

padpäd isim
yumuşak bir maddeden yapılmış koruyucu şey: kneepad dizlik. saddle pad semer yastığı. desk pad sumen.
bloknot, kâğıt destesi.
bazı hayvanların yumuşak tabanı. fiil (padded, padding)
(yumuşak bir madde ile) doldurmak.
(konuşma, yazı v.b.'ni) şişirmek

PADDING : English Turkish Redhouse

pad.dingisim
dolgu maddesi.
vatka.
fodra.
abartma

PADDLE : English Turkish Redhouse

pad.dlepäd'ıl isim
kısa kürek.
tokaç. fiil
kısa kürekle yürütmek.
kürek çekmek.
konuşma dili pataklamak

PADDOCK : English Turkish Redhouse

pad.dockpäd'ık isim
ahıra yakın etrafı çevrili küçük çayır veya otlak.
padok

PADDY : English Turkish Redhouse

pad.dypäd'i isim çeltik tarlası

PADISHAH : English Turkish Redhouse

pa.di.shahpa'dîşa isim padişah

PADLOCK : English Turkish Redhouse

pad.lockpäd'lak isim asma kilit. fiil asma kilitle kilitlemek, asma kilit vurmak

PAEONY : English Turkish Redhouse

pae.o.nypi'yıni isim, İngiliz İngilizcesi bakınız peony

PAGAN : English Turkish Redhouse

pa.ganpey'gın isim, sıfat
pagan; putperest.
dinsiz

PAGANISM : English Turkish Redhouse

pa.gan.ismisim
paganizm; putperestlik.
dinsizlik

PAGE : English Turkish Redhouse

pagepeyc isim
(otelde) komi.
içoğlanı.
uşak. fiil hoparlör ile çağırmak

PUT SOMETHING OUT OF ONE'S MIND : English Turkish Redhouse

irini/bir şeyi aklından çıkarmak/unutmak

PUT SOMETHING OVER AGAINST : English Turkish Redhouse

irini/bir şeyi (başkasıyla) karşılaştırmak/mukayese etmek

PUT SOMETHING OVER ON SOMEONE : English Turkish Redhouse

ir şeyi birine yutturmak/kakalamak

PUT SOMETHING TO A VOTE : English Turkish Redhouse

ir şeyi oya/oylamaya koymak

PUT SOMETHING TO ONE SIDE : English Turkish Redhouse

ir şeyi bir kenara bırakmak