English To Turkish
QUADRILATERAL : English Turkish Redhouse
juad.ri.lat.er.alkwadrılät'ırıl sıfat, geometri dört kenarlı
QUADRUPED : English Turkish Redhouse
juad.ru.pedkwad'rûped sıfat dört ayaklı. isim dört ayaklı hayvan
QUADRUPLE : English Turkish Redhouse
juad.ru.plekwad'rûpıl, kwadru'pıl sıfat dört kat: I want quadruple this amount. Bu miktarın dört katını istiyorum
ROULETTE : English Turkish Redhouse
ou.letterulet' isim rulet
ROUMANIA : English Turkish Redhouse
Rou.ma.ni.arumey'niyı, rumeyn'yı isim bakınız Romania
ROUMANIAN : English Turkish Redhouse
isim, sıfatbakınız Romanian
ROUND : English Turkish Redhouse
oundraund sıfat
yuvarlak: round shape yuvarlak şekil.
yuvarlak, toparlak: a calculation given in round figures yuvarlak hesap.
tam. a round dozen tam bir düzine.
tombul. zarf etrafta; etrafında. edat
in etrafına;
in etrafında. isim
yuvarlak şey, daire.
vizite.
tur.
devriye.
birkaç sesin belirli aralıklarla birbirini izleyerek söylediği şarkı.
boks raunt.
sıra: It's your round. Sıra sende. fiil
yuvarlaklaştırmak; yuvarlaklaşmak.
dönmek, etrafını dolaşmak.
off (sayıyı) yuvarlak yapmak.
off/out
i tamamlamak.
up (hayvanları, insanları) toplamak; (suçluları) yakalamak.
toplamak, şişmanlamak
ROUND BRACKET : English Turkish Redhouse
İngiliz İngilizcesi, dilbilgisiparantez, ayraç
ROUND NUMBER : English Turkish Redhouse
matematikyuvarlak sayı
ROUND OF APPLAUSE : English Turkish Redhouse
alkış tufanı
ROUND THE CLOCK : English Turkish Redhouse
gece gündüz
ROUND-TRIP : English Turkish Redhouse
sıfatgidiş dönüş (bileti)
ROUND-TRIP TICKET : English Turkish Redhouse
gidiş dönüş bileti
ROUNDABOUT : English Turkish Redhouse
ound.a.boutraund'ıbaut sıfat dolambaçlı
ROUNDLY : English Turkish Redhouse
ound.lyzarf
adamakıllı.
sakınmadan, dobra dobra.
azarlayıcı bir şekilde
ROUNDUP : English Turkish Redhouse
ound.upraund'^p isim (hayvanları, insanları) toplama; (suçluları) yakalama
ROUSE : English Turkish Redhouse
ouserauz fiil
uyandırmak; uyanmak.
canlandırmak.
kışkırtmak
ROUSING : English Turkish Redhouse
ous.ingrauz'îng sıfat
uyandırıcı.
heyecan verici.
canlı.
büyük
ROUT : English Turkish Redhouse
outraut isim bozgun, hezimet. fiil bozguna uğratmak, hezimete uğratmak
ROUTE : English Turkish Redhouse
outerut, raut isim
yol.
rota. fiil (belirli bir yolla) göndermek
ROUTINE : English Turkish Redhouse
ou.tinerutin' isim
âdet, usul.
iş programı. sıfat alışılmış, her zamanki
ROVE : English Turkish Redhouse
overov fiil avare dolaşmak
ROVING : English Turkish Redhouse
ov.ingsıfat gezici, dolaşan
ROW : English Turkish Redhouse
owro isim
sıra, saf, dizi.
sıra evler.
sıra evleri olan sokak
ROW AGAINST THE TIDE : English Turkish Redhouse
akıntıya karşı kürek çekmek, güçlüklere karşı çabalamak
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani